 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1973/564
K: 1974/172
T: 18.03.1974
DAVA : Ruhsatsız silah bulundurmak ve dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermekten sanık T.G.nin yapılan yargılaması sonunda : 6136 sayılı kanunun değişik 13 ve TCK.nun 455/1, 55/3, 59, 71 ve 36. maddeleri uyarınca bir yıl sekiz ay hapis 416 lira 50 kuruş ağır para cezaları ile hükümlülüğüne, silahla mermilerin zoralımına ilişkin (Şebinkarahisar) Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 9.2.1973 günlü hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince incelenerek 24.2.1973 gün ve 3251/-1621 sayılı onama ilamına karşı. C. Başsavcılığınca daire kararının kaldırılarak mahkeme kararının bozulması istemini bildiren 22.12.1973 gün ve 8/35 sayılı itiraz yazısı ile dosyası 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 15.8.1972 tarihinde ruhsatsız silah bulundurmak, tedbirsizlik ve dikkatsizlikle ölüme sebebiyetten sanık 20.7.195 doğumlu T.G.nin TCK.nun 455/1, 55/3, 59 ve 6135 sayılı yasanın 13 ve TCK.nun 55/3, 59, 71. maddeleri gereğince içtimaen bir sene sekiz ay hapis ve 416 lira 50 kuruş ağır para cezasiyle mahkumiyetine ve hakkında cezaların şahsileştirilmesine uygun olarak ceza tayin ve takdir olunduğundan takdiren 647 sayılı kanununun tatbikine mahal olmadığına ilişkin mahkeme kararını özel daire tebliğnamedeki "sonradan yürürlüğe giren 1712 sayılı yasa ile değişen 647 sayılı kanunun 6/2. maddesi yaş nedeni ile cezayı tecil kapsamına alındığından bu hususun takdiri için hükmün bozulmasına" ilişkin isteğin reddi ile onanmasına karar vermiştir.
C. Başsavcılığı itiraznamesinde özetle ...647 sayılı kanununun sonradan tatili ile ceza ertelenebilir hale gelmiş olup 1712 sayılı kanununla eklenen gecici 9. madde ile talebe bağlı olmadan sanığa muadder altıncı madde ile tanınan haktan faydalanıp faydalanmayacağı hususunda hükmü veren mahkemece yeniden karar verilmesi için bunu önleyici bir nitelik taşıyan özel daire onama ilamının kaldırılmasına ve mahkemece kararının tebliğname gibi bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
1 - Sanık hakkında tertip olunan cezanın hükümden sonra kabul edilip yürürlüğe giren 1712 sayılı kanununla değişen 647 sayılı kanununun 6/2. maddesi gereğince ertelenebilir hale gelmiş bulunmasına, aynı yasanın gecici 9. maddesi bu kabil hallerde kesinleşen hükümlerde bile "mahkemece talebe bağlı olmaksızın evrak üzerinde inceleme yapılmak suretiyle erteleme hususunda yeniden karar" verilebileceğini emredici bulunmasına, oysaki onama kararında bu husus tartışılmak suretiyle sanığa yasa ile tanınmış bir imkanın önlenmiş olması gibi bir sonucun doğmasına mahkeme her ne kadar "ceza tertibinde şahsilik esaslarına uyulduğu" gerekçesi ile 647 sayılı yasanın takdiren uygulanmasına yer olmadığına karar vermişsede, bu karar o tarihte taksirle işlenen suçtan verilen ceza paraya çevrilmediği için, hürriyeti bağlayıcı cezada "erteleme hadleri dahilinde" olmadığından "ertelenme" yide içine alacak nitelikleri taşıyamıyacağına göre, bu hususun mahkemece yeniden incelenip bir karara bağlanması yasa gereğidir.
Bu itibarla C. Başsavcılık itirazının kabulüne ve özel daire onama ilamı kaldırılarak hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmelidir.
2 - Çoğunluğa karşı olan görüş ise; sanığın erteleme isteğinin bulunmamasına, mahkemenin sanık hakkında cezaların şahsileştirilmesi kurallarına uygun olarak ceza tertip ettiğinden bahisle "takdiren 647 sayılı kanununun tatbikine mahal olmadığına" demek suretiyle karar vermiş bulunmasına ve bu durumda artık 647 sayılı yasa 1712 sayılı kanunla eklenen geçici 9. maddenin söz konusu olamayacağına göre, itirazın reddine karar verilmesi gerektiği yolundadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenle, C. Başsavcılık itirazının kabulüne 8. Ceza Dairesinin 28.11.1973 günlü ve 3251/1621 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve Şebinkarahisar Asliye Ceza Mahkemesi'nin 9.2.1973 günlü ve 70/7 sayılı kararının BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 18.3.1974 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.