 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1973/561
K: 1974/151
T: 04.03.1974
DAVA : Müessir fiil ve hakaretten sanık M.Ö. S.Ö. ye H.Y.nin yapılan yargılamaları sonunda; TCK.nun 482/3, 485/2, 482/3, 485/3, 482/3, 485/2, 456/4, 482/3, 485/2, 456/2, 59. maddelerine göre sanık M.nin 300 lira S.nin 250 lira ağır para cezaları ile hükümlülüklerine ve sövme suçundan verilen cezaların ıskatına ilişkin Konya 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nden verilen 12.12.1972 günlü hüküm davacı ve sanıklar vekilinin temyizleri üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesince incelenerek 15.5.1973 gün ve 3640/5412 sayılı ilamiyle bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeyi kapsayan 25.9.1973 gün ve 556/914 sayılı son hüküm Yargıtayca incelenmesi davacı, sanıklar M.ve S. vekilleri tarafından istenilmiş koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığının hüküm bozulması istemini bildiren 15.12.1973 gün ve 2/10739 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Darp ve hakaret suçlarından sanık S.Ö. hakkında TCK.nun 456/4, 482/3. maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararını özel daire : Hakaret suçundan açılmış bir dava olmadığı halde sanığın bu suçtan dolayı da mahkumiyetine ve vekili bulunan davacılar hükmolunan maktu ve nisbi avukatlık ücretinin taraflardan avukata ödenmesine karar verilmesini yasaya aykırı bularak bozmuştur.
Mahkeme davacı H.Y.tarafından verilen şahsi dava dilekçesinde,, olay izah olunurken zımmen de olsa sanık S.nın hakaretten de tecziyesinin istendiği dilekçenin suç hanesine de hakeret kelimesinin konulduğunu bununla da yetinilmiyerek davacı vekili avukat M.ü. tarafından mahkemeye tevdi edilen 7.12.1971 günlü dilekçe ile hakeret suçundan süresi içerisinde ayrıca dava açılmış bulunduğunu 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164. maddesini avukatla iş sahibi arasında aksine yazılı sözleşme bulunmadıkça tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek avukatlık ücretinin, avukata ait olacağı hükmünü getirmiş bulunduğu ve taraflar arasında yapılan sözleşmede bunun aksine bir kayıt olmadığına göre, ücretin avukata ödenmesinde yasaya aykırı bir cihet bulunmadığı düşüncesiyle eski hükümde direnmiştir.
Yapılan incelemede : 1. Şahsi davacı H.Y.nin mahkemeye tevdi ettiği 17/8/1971 günlü dava dilekçesiyle, sanık M.Ö. hakkında darp ve hakeret suçlarından sanık S.Ö. hakkında ise darp suçundan dava açtığı direnme kararında sözü edilen 7.12.1971 günlü dilekçenin dava dilekçesi niteliğinde olmayıp, davacı sanık S.Ö. ye hakerette bulunmak suçundan yargılanan davacı sanık H.Y.nin esas hakkındaki savunmasını ihtivade eden bir dilekçe olduğu,
2 - HYUK.nun 423. maddesi avukatlık ücretini yargılama giderleri arasında saymıştır. Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş içtihadına göre de, avukatlık ücreti yargılama giderlerindendir. Avukatlık kanunun 164. maddesi, davanın tarafları arasındaki münasebeti değil, taraflardan biri ile onun vekili arasındaki iç münasebeti düzenlenmiştir. Avukat davanın tarafı değil, taraf olan kişinin vekilidir. Bu sebeple yargılama giderlerinden sayılan maktu ve nisbi avukatlık ücretinin avukata değil CYUK.nun 406. maddesi gereğince tarafı olan davacı lehine hükmolunması gerekirken davacı vekili yararına hükmolunduğu görülmüştür.
Bu itibarla sanıklar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünü zikredilen sebeplerden bozulmasına karar verilmesi gerekir.
Çoğunluk görüşüne karşı olan üyeler : Sözü edilen 7/12/1971 günlü dilekçenin dava dilekçesi niteliğinde olduğunu ileri sürerek çoğunluk görüşüne katılmamışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki istem gibi direnme hükmünün bozulmasına depo parasının geri verilmesine 4.3.1974 gününde birinci maddede üçte ikiyi aşan oyçokluğuyla ikinci maddede oybirliğiyle karar verildi.