 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1973/446
K: 1973/163
T: 19.02.1973
DAVA : Sanık, karısını öldürmek kastıyla ateş etmiş, fakat asıl hedefine de isabet eden mermiler, kadının, kucağındaki kızına dahi isabet ederek hedefte hata nedeniyle çocuğu öldürmüştür. Kadın ise yaralanmış fakat ölmemiştir.
Bu gibi hallerde sanığın eyleminin ne suretle cezalandırılacağı TCK.nun 52. maddesinde hükmü bağlamıştır. Maddenin asıl amacı kastedilen kişi dışında birisinin suçtan zarar görmesi halinde sanığın cezasız kalmaması ve eylemine uyan kanun maddesine göre cezalandırılmasından ibarettir. Başka bir deyimle, cürüm kastolunan kişiye karşı işlenmiş sayılır ve faili ona göre cezalandırılır.
Bu esas dışında, 52. maddenin açıkladığı ilk husus, suçtan zarar gören kimsenin, sıfatından doğan ve cezayı şiddetlendiren sebeplerin, faile yükletilemeyeceği yolundadır. Maddenin ikinci kısmında ise; kastolunan şahsa karşı işlemiş gibi telakki olunarak failin cürmün tazammun edebileceği hafifletici sebeplerden yararlanacağı açıklanmaktadır.
Olayımızda, kanun maddesinde öngörülen birinci halin değil, ikinci halin sözkonusu olduğu görülüyor.
Bozma ilamında kanunun hafifletici sebeplerden söz etmesi üzerinde durulmakta ve dava konusu işte böyle bir hafifletici sebep bulunmadığına göre, TCK.nun 448. maddesinin uygulanması gerektiği kabul edilmektedir.
Oysa bozma ilamındaki karşı oy açıklanmasında ve mahkemenin direnme kararında belirtildiği üzere, hafifletme sebeplerinden faydalanacağını bildiren madde hükmü sadece çocuğun sıfatından doğan şiddet sebeplerinin sanığa yükletilmesine engeldir. Ama doğrudan doğruya öldürülmek istenen kadının sıfatından doğan ağırlaştırıcı sebebin uygulanmasını ve TCK.nun 449/1. maddesiyle ceza tayinini önleyici bir nitelik taşımamaktadır. Tersine, sanığın tıpkı karısını öldürmüş gibi ceza görmesi, 52. maddenin kabul ettiği ilkeye ve adalet ölçülerine tamamıyla uygundur.
Çünkü sanık, kucağında bulunan karısına ateş ederek, hedef aldığı karısı kadar, çocuğunun da vurulabileceğini bilecek durumdadır. 52. maddenin sadece hafifletici sebepler bulunması halinde değil, bu gibi durumlarda da uygulanması gerektiğini kabul etmek ve madde metnini bu yolda anlamak zorunludur. Aksi halde, sanığın arasında hiçbir akrabalık bağı bulunmayan bir kişiyi hedef aldığı sırada, başka herhangi bir kişiyi öldürmesi halinde, göreceği cezayı kendisine vermek gerekecektir ki, bu hal hukuk ölçülerinin ve adalet dengesinin sebepsiz olarak sanık lehine bozulması sonucunu doğurur. Bu durumda, direnme kararı yerinde olduğundan .. hükmün onanması gerekir. (Çoğunlukla).