DAVA : Dosyanın incelenmesinden; olaya takaddüm eden günlerde, dükkanında hırsızlık yapılması üzerine sanığın olayları zabıtaya bildirmeyerek meçhul hırsızı bizzat yakalamak düşüncesine kapılarak, birkaç geçe dükkanında beklediği, bir olay cereyan etmemesi üzerine, olay gecesi de tabancasını ve kamasını kuşanmak suretiyle kendini yeterli kadar emniyete aldıktan sonra, dükkanının bir köşesine gizlenerek, beklemeye başladığı, saat 21.30 sıralarında kapı kurcalanınca, öksürerek içerde insan olduğunu bildirmesi üzerine olayın akışına nazaran hırsızlık maksadıyla geldiği anlaşılan maktulün dükkan kapısından ayrılarak uzaklaştığı sırada; sanığın, arkasından ateş edip, boynundan vurmak suretiyle onu kasten öldürdüğü anlaşılmıştır.

Sanığın, hırsızlık olaylarını zabıtaya bildirerek, meçhul hırsızı yakalattırması mümkün iken; bu yola başvurmayarak, bizzat yakalamaya kalkışması ve öksürmesi üzerine dükkana girmek hususunda herhangi bir teşebbüste bulunmadan olay yerini terkedip uzaklaşan maktulü, arkasından attığı kurşunla boyun nahiyesinden vurup öldürmüş olması karşısında, ağır ve şiddetli tahrik hükümlerinin olaya tatbik kaabiliyetinin bulunmadığı ve mahkemece yapılan uygulamanın yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Şu hale göre; .. direnme hükmünün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak onanmasına karar verilmesi gerekir.

Çoğunluğun görüşüne karşı olan Üyeler; Bozma ilamında yer alan görüşü benimseyerek direnme hükmünün bozulmasına karar verilmesi düşüncesiyle çoğunluk oyuna katılamamışlardır.

.. Direnme hükmünün onanmasına .. oyçokluğu ile karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972