 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1973/2484
K: 1974/1057
T: 06.03.1974
DAVA : 6136 S.K. na muhalefetten sanık K.K.'nin yapılan yargılaması sonunda; adı geçen Kanunun değişik 13 ve TCK.nun 59 ncu maddeleri uyarınca 10 ay hapis, 416 lira 60 kuruş ağır para cezalarıyla mahkumiyetine verilen 24.10.1972 gün ve 972/138 esas, 113, karar sayılı hükmün içinde Yargıtay incelenmesi Üst Denizli C. Savcısı ve sanık vekili tarafından istenilmiş ve sanık vekili yönündüen şartı depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Sanığın karardaki ana adının D. olarak düzeltilmesi mahallince mümkün görülerek bu cihet bozma sebebi sayılmamıştır.
1 - Cezaların ertelenip ertelenmemesinde takdirin mutlaka yasal olması, sanığın kişiliğini yansıtan olay ile uyumlu bulunması şarttır. Her ne kadar erteleme isteğinin mahkemece kabul edilmemesi halinde, bu isteğin reddi nedenlerinin kararda açıklanması zorunluğu yasada ve uygulamada yerleşmemiş ise de; erteleme isteğini reddeden hakim, kararında red sebeblerinin gerekçesini belirtmeyi seçtiği takdirde, bu gerekçenin olay ve sanığın davranış ve kişiliğiyle çelişmemiş bulunması da zorunludur.
Söz konusu olayda; sanık sabıkasız ve 1948 doğumludur, bir kavga olayında değil bir düğün nedeniyle yapılan aramada hiç bir kaçamağa sapmadan üzerinde bulunan tabancanın kendisine ait olduğu Jandarmaya beyan etmiş, Sulh Hakiminde ve mahkemedeki sorgularında da aynı dürüstlükle suçu kabullenmiş, son sözü sırasında; "mahkemenin adaletine sığınıyorum." diyerek hükmü beklemiştir.
Mahkemenin tecil talebini reddederken dayandığı gerekçe "sanığın.. duruşmadaki hal ve tavrı, verilen cezası ertelendiği takdirde bir daha suç işlemeyeceği kanaatını mahkemeye bahşetmediği.."dir.
iki sahifelik bir oturumda ibaret duruşma süresince oluşmuş bu izlenimin somut örnekleri tutanaklarda bulunmamış, kaldı ki sanığın aşamalardaki kaçamaksız ve içtenlik içerisindeki durumu mahkemece kabul edilip bu haline dayanılarak TCK.nun 59 uncu maddesi uygulanmıştır. Şu halde, söz konusu red için belirtilen gerekçe oluş ve sanığın kişilğiyle çelişki halinde bulunmaktadır.
2 - 647 sayılı Kanunun 5 nci maddesini değiştiren ve 11.5.1973 gününde yürürlüğe giren 1712 sayılı Kanunun yeni hükmü karşısında teminat akçası üzerine tedbir konulması da yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Üst C. Savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden kısmen istem gibi BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 6.3.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.