Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1973/6567
K: 1973/6535
T: 05.07.1973
DAVA : Diğer arkadaşları ile birlikte Emine'nin altınlarını gasp etmekten sanık Yusuf hakkında yapılan duruşma sonunda : Suçu usulen sabit olduğundan TCK.nun 64, 497, 81/3, 525, 31, 33. maddelerine tevfikan 10 sene 1 ay ağır hapsine ve cezası kadar genel güvenlik gözetimi altında bulundurulmasına, müebbeden amme hizmetlerinden memnuiyetine ve ceza müddeti zarfında kanuni mahcuriyet halinde bulundurulmasına dair BURDUR Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 28.2.1964 tarihli hükmün üzerine meşruten tahliyesine karar verilmesi istenilen sanık Yusuf iyi hallilik niteliğini kaybettiğinden tahliye talebinin reddine dair Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 21.9.1972 tarihli hüküm sanık aleyhine yazılı emir yoluyla hükümlülüğü Yusuf'un meşruten tahliyesinin reddi yolunda Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 2.1.1973 günlü karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 9.1.1973 günlü kararın bozulması için Bakanlığımızca verilen yazılı emir, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 31.5.1973 gün ve 5478 - 5396 sayılı ilamiyle reddedilerek dosyanın iadesi üzerine yeniden tetkikinde ;
Cezaların infazı hakkındaki 647 sayılı kanunun 1712 sayılı kanunla değişmeden önceki 19. maddesine göre muvakkat hürriyeti bağlayıcı cezalarda hükümlülük süresinin 2/3'ünü müebbedlerde ise 24 yılını iyi halle geçiren hükümlülerin taleplerine bakılmaksızın, şartiyle salıverilmelerini emir bulunmaktadır. Firar eden hükümlüler hakkında da maddenin aynı hükmü caridir.
11.5.1973 tarihinde yürürlüğe giren 1712 sayılı kanunla değişik 19. maddenin 2. fıkrası ise; firar eden hükümlüler bakımından muvakkat hürriyeti bağlayıcı cezalarda hükümlülük süresinin 4/5 ini müebbed hürriyeti bağlayıcı cezalarda hükümlülük süresinin 4/5 ini, müebbed hürriyeti bağlayıcı cezalarda 30 yılı iyi halle çekmiş olmak kaydını koymakla, şartla tahliyeyi bunlar hakkında ağırlatıcı bir hüküm gerektirmiş bulunmaktadır.
647 sayılı kanunun infaz usulüyle birlikte aynı zamandada maddi hukuka ilişkin bazı hükümleri de ihtiva eylemiş bulunmasına ve özellikle 19. maddenin maddi hukuka ve esasa taallük eylemesine göre; 1712 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden önce firar etmiş olan hükümlülerin müktesep haklarının ihlal edilmesi bakımından inceleme konumuzu teşkil eden olayda da, firar suçunun 1712 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş olması dolayısıyle o tarihte yürürlükte bulunan 647 sayılı kanunun 19. maddesindeki şartla salıvermeye ilişkin 2/3 oranının uygulanması gerekeceği sürenin 4/5 olarak esas alınması halinde, muvakkat hürriyeti bağlayıcı cezalarda esas ceza süresine göre aleyhe olarak muhtelif artışlar meydana geleceği, müebbed hürriyeti bağlayıcı cezada ise 6 sene gibi ağır bir ceza daha verilmesi sonucunu doğuracağı cihetle; dosya incelenerek bu husus kararın tashihini onama ilamının kaldırılması ve hükmün bozulması talebini ihtiva eden Yargıtay 6. Bölüm Başkanlığının 2.7.1973 tarihli yazısı ile dosya 4.7.1973 gününde tekrar daireye gönderilmekle okunarak gereği düşünülüp görüşüldü :
KARAR : Yargıtay C.Başsavcılığının 2.7.1973 gün ve 6/753 sayılı kararın tashihine ait yazıdaki düşünce yerinde olduğundan dairemizce ittihaz edilen 31.5.1973 gün ve 5478/5396 sayılı ilamın ortadan kaldırılmasına karar verildikten sonra dosya yeniden incelenip gereği düşünüldü :
KARAR : Yazılı emre dayanan Yargıtay C.Başsavcılığının 2.7.1973 günlü tebliğnamesinde gösterilen karar düzeltme nedenleri yerinde görüldüğünden dairece ittihaz olunan 31.5.1973 ve 5478/5396 sayılı kararın ortadan kaldırılmasına karar verildikten sonra,
Oluru düşünüldü : Hükümlü Yusuf'un cezaevinden firar tarihine ve infaz dosyasındaki belgelere göre yazılı emre dayanan 25.6.1973 günlü tebliğname münderecatı yerinde olduğundan Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi'nce ittihaz olunan 21.9.1972 2.1.1973 günlü kararları ile bu kararlara karşı itirazın Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 10.10.1972 ve 9.1.1973 günlü meşruten tahliye isteğinin reddine dair kararların CMUK.nun 343. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve maddenin son fıkrası uyarınca gerekli kararın mahallince verilmesine 5.7.1973 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini