 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E:1973/9359
K:1975/3747
T:24.03.1975
- ESKİ ESER
- DEĞER BİÇME
- GÖREV
* ÖZET:Bulunan eski eserlerin değerinin biçilmesi gerek eski tüzüğe gerekse 1710 sayılı Yasaya göre Milli Eğitim Bakanlığı uzmanlarına bırakılmıştır. 0 halde bunların biçtiği değeri az bulan davacının 521 Sayılı Yasaya göre Danıştay'a başvurması gerekir. Adalet Mahkemesine verilen dilekçenin görev yönünden reddedilmemiş olması bozma nedenidir.
(1710 s. Eski Eserler K. m. 47)
(521 s. Danıştay K. m. 30)
(10 Nisan 1322 tarihli Asari Atika Niz. m. 9)
Davacı avukatı; davalının müvekkili tarafından bulunan tarihi mumyanın ikramiyesini ödemediğini ileri sürerek 56.000 liranın alınmasını istemiştir.
Karar: Yapılan yargılama sonunda; olay, belgeler ve bilirkişi raporuyla sabit olduğundan tesbit edilen 1.000 liranın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve fazla isteğin reddine karar verildiğine ilişkindir.
Temyiz eden ve duruşma isteyen: Davacı avukatı.
Davacı, toprak altında taşınır bir eski eser bulduğunu ileri sürerek kendisine ikramiye verilmesini istemiştir. Bulunan şeyin eski eser (Asarı - Atika) olduğunda bir uyuşmazlık yoktur. Taraflar verilecek ikramiyenin miktarının saptanmasına esas olacak eski eserin değerinde anlaşamamışlardır.
Olay gününde yürürlükte bulunan Asari - Atika Nizamnamesinin 9. maddesinde eski eser bulup usulüne uygun biçimde haber verenlere eski eserin değerinin yarısına eşit bir miktarın ödül olarak verileceği, bu değerin Müzeler Genel Müdürlüğü ile eski eser bulan arasında ittifakla tayin olunacağı, aksi halde uyuşmazlığın Milli Eğitim Bakanlığınca çözümleneceği ve Bakanlığın kararına itiraz olunduğu takdirde Danıştay'ca verilecek kararın kesin olacağı yazılıdır. Sonradan yürürlüğe giren 1710 Sayılı Eski Eserler Yasası da aynı hükmü getirmiş, 47. maddesinde eski eserin değerinin Milli Eğitim Bakanlığı uzmanlarınca takdir ve tesbit olunacağı hükme bağlanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığının eski eserin değerini kendi uzmanlarına takdir ve tesbit ettirmesi nitelikçe bir idari işlem olduğundan bu karardan dolayı hakkı muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davalarına bakma görevi 521 Sayılı Yasanın 30. maddesi hükmünce eskiden olduğu gibi yine Danıştay'a aittir. Bu nedenle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmek gerekirken işin esasına girişilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve davalı yararına takdir edilen 1.000 lira duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, peşin harçların istek halinde geri verilmesine 24.3.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.