 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1973/3787
K: 1974/2959
T: 31.05.1974
DAVA : Davacı, avukatı, davalının müvekkiline 66500 dekar olarak sattığı taşınmazın 38000 dekar geldiğini ileri sürerek sözleşmenin iptalini ve 20160 lira satış bedeli ile 20000 lira şartı cezanın alınmasını istemiştir.
Yapılan yargılama sonunda; olay, keşif ve bilirkişi raporu ile sabit olduğundan 20160 lira satış bedeli ile 1000 lira cezai şartın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve fazla isteğin reddine karar verildiğine ilişkindir.
Temyiz eden ve duruşma isteyen: Davalı.
İşin duruşmaya bağlı olduğu anlaşılarak ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin kağıtlar üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Davacı tapuda verilen ferağın dayandığı sözleşmenin bozulmasını istemiş ve mahkemece de buna karar verilmiştir. Tapu memurunun önünde yapılan ve resmi biçimde gerçekleşen sözleşmede ceza koşulu kararlaştırılmış değildir. Tescilden önce yapılan adi sözleşme sonradan yerin tapuya tescili ile geçersiz duruma düşmüştür. O halde tapu memuru önünde gerçekleşen ve geçerlilik biçimine bağlı olan sözleşmede aynı biçimde tarafların yükümlülüğünü ağırlaştıran koşula yer olmadığına göre ceza koşuluna hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2 - Davaya konu olan alım satım, 66,5 dönüme ilişkindir. Ferağdan sonra açılan dava sonunda satılanın 29750 metrekaresi kesinleşen ilamla davacının elinden alınmıştır. O halde alım satımın bozulması konusundaki hüküm fıkrası Borçlar Yasasının 193/2. maddesine uygun bulunduğundan sözleşmenin bozulması ilkesinin benimsenmesi uygundur.
3 - Alım satımın bozulmasına karar verildiğine göre Borçlar Yasasının 193. maddesinin son fıkrası hükmünce davacının olumlu ve olumsuz zararlarına hükmedilmesi ve her iki tarafın aldıklarının geri verilmesine buyurucu biçimde karar verilip bu sözleşme ilişkisinin bu davada tasfiyesi zorunludur. O halde mahkemenin mal satış parasının ödetilmesine karar verirken kaydın davalı adına geçirtilmesine ve ayrıca zabdedilmeyen yerden davacının elde ettiği yararların satış parasından indirilmesi gerektir. Şayet mahkeme olumlu ve olumsuz zararları da ayrıca hesaplarsa önceki kararda zarar olarak "maktu ceza koşulu" 1.000 liraya hükmedilmiş olup buna karşı davacı bir itirazda bulunmadığından bu miktarı aşmamalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1 ve 3. bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 31.5.1974 gününde
oybirliğiyle karar verildi.