 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1973/3658
K: 1974/16534
T: 04.12.1974
DAVA : Davalı Ş. davaya dahil olmayan müvekkili M. nin kendisi adına Emniyet Sandığından ipotek karşılığında 10 bin lira ödünç almasını sağlayan yetki ile vekaletname vermiş ve iş bu vekaletname yalnız Emniyet Sandığından ipotekli ödünç alınması yetkisi ile sınırlı bulunmuştur. Buna rağmen davalı vekil Ş. sonradan Notere başvurarak ve vekaletname ile verilen yetkinin yanlışlığını ileri sürerek vekaletnameye Emniyet Sandığından başka kişilerden de ödünç alma yetkisini sağlayan bir kayıt koydurmuştur. Bu kayda dayanarak vekil davalı Ş. müvekkili M. adına davacıdan 10 bin lira ödünç almış ve müvekkilinin taşınmazını ipotek ettirmiştir. Bu davaya dahil olmayan müvekkil verdiği yetkinin değiştirilip aşıldığını öğrenerek ipoteğin iptalini dava etmekle, ipotek iptal edilmiştir.
Ödünç veren davacı ödünç konusu paranın kendisinin zararını teşkil ettiğini ileri sürerek ödetilmesini yetkiyi değiştiren katibi çalıştıran Noterle sahtekarlığı yapan vekilden istemektedir. Yetkisiz vekilin yetki sınırlı dışında sahti işlemle yaptığı eylemden doğan zarar vekil yönünden vekalet sözleşmesi dışında yapılan bir işlemdir. Davalı noter ve yetkisiz vekil tarafından ödünç konusu paranın görünüşte ödünç borçlusu olan M. nin mal varlığına girdiği ne ileri sürülmüş ne de ispatlanmıştır. Bu durumda ödünç alacaklısı, yalnız görünüşte ödünç borçlusu olan M. ye karşı herhangi bir istekte bulunamaz. Ş. ye yöneltilen dava mahkemenin de kabul ettiği üzere doğrudur.
Ancak: Davalı noter davaya verdiği karşılıkta onansız ve müvekkilin iradesini yansıtmıyan eklemenin çalıştırdığı katibi tarafından yapıldığını kabul etmiştir. O halde bunun doğurduğu zararlandırıcı sonuçtan Noter Yasasının 162. maddesi ve Borçlar Yasasının 55. maddesi hükmünce sorumludur. Çünkü davacının zararı iki ayrı kişinin hukukça nitelikleri ayrı iki eyleminden doğmuştur.
Davacı telahuk eden hakları nedeniyle eksik zincirlemeye dayanarak fakat ödetmekde tekrarlamamak koşulu ile bu iki davalıdan isteyebilir. Bu hak açıkca Borçlar Yasasının 51. maddesine dayanmaktadır. Davacının uğradığı zarardan her iki davalı ayrı hukuki sebeple sorumlu olduğu, zarar gerçekleştiği, davacının telahuk eden dava haklarını kullandığı halde mahkemenin aksi görüşle davalılardan Notere yöneltilen davayı red etmesi Yasaya aykırıdır, isteğe hükmedilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıdaki nedenlerle BOZULMNASINA ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 4.12.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.