 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1973/2039
K: 1974/2449
T: 13.05.1974
DAVA : Davacı, kira ile tutup matbaa işlettiği yapının davalılar tarafından tedbir almaksızın hafriyat yapmaları sonucu çöktüğünü ileri sürerek, matbaa makinelerinin hasarı ve kendisinin bir süre çalışamamak suretiyle uğradığı kar yoksunluğu karşılığı ile, yapının eski haline getirilmesi için gerekli parayı dava etmiştir.
Mahkeme dileğin tüm olarak tahsiline karar vermiştir.
Davacının çöken yapıda kiracı olduğu ve yapının davalıların eylemi ile yıkıldığı dosyadaki yazılardan ve özellikle davalının (kiracı olduğu) yolundaki ikrarından açıkça anlaşılmaktadır. Yıkılan yapının mülkiyeti ve değeri kiracı davacının değil, davaya dahil olmayan ve bu itibarla üçüncü kişi durumunda olan davacının kiralayanının mal varlığındadır. O halde, öncelikle kiracı durumunda bulunan davacının hukuki durumunun ve yapıya zarar veren kişilere karşı ileri sürebileceği hakkın kapsamının saptanmasında yarar vardır.
Kiracı kiralananın fer'i zilyedidir ve bu sıfatla gerek 5917 sayılı Yasa kurallarından, gerekse Medeni Yasadaki zelyetliğin korunmasına ilişkin 894-897. madde hükümlerinden, hem kiralayana hem de üçüncü kişilere karşı ve yarıca da zilyetlik hakkını korunmasına ilişkin hükümlerden de (MK. 899-904) sadece üçüncü kişilire karşı yararlanmak hak ve yetkisini taşır. ancak hemen belirtmek gerekir ki taşınmaz kiralarında kiracı, zilyetliğin sadece gasp ve tecavüzünden dolayı daa hakkına sahip olup önceki durumlardan yalnız kiralayan yararlanabilir. Bu gibi durumlarda kiracı, kiralayana durumu ihbar edecektir (F.N.F. - Borçlar Hukuku - Hususi Kısım - 1961 sh. 270 vd.) Bilimsel görüşlerde oybirliği ile kabul edilen fikre göre, mesken ya da işyeri olarak kiralanmış taşınmazların üçüncü kişiler tarafından zarara uğratılması halinde malik, malının değerinden azalan kısım için tazminat, kiracı da kiralanandan yararlanmasının halele uğraması nedeniyle tazminat isteyebilecektir. (Becker İsviçre Medeni Kanunu Şerhi-VI. Cilt, madde 41, N. 115) (Oser/Schönenberger Borçlar Hukuku - Madde 41, N. 53) (H.T. - Tür Mes'uliyet Hukuku - 1961 sh 260) Kİracı veya ariyet alan zarar uğrayan şeye zilyet ise, ancak ve sadece zilyetliğinin ihlali dolayısıyla maddi tazminat davacı açabilecektir. Nitekim bu kural, zarar uğratılan şey üzerinde birden fazla aynı hak sahibinin (kmülkiyetten gayri bir intifa veya rehin hakkı sahibi) bulunamsı halinde de aynen uygulanacak ve bu durumlarda, malik, şeyin telef olması veya hasara uğraması yüzünden doğrudan doğruya uğradığı zararla, bu şey üzerinde sınırlı bir aynı hak tesis etmekle elde eylediği kazanç yoksunluğunun giderilmesini isteyebilecek, intifa veya rehin hakkı sahibi de şeyi kullanmaktan veya icabında paraya çevirebilmekte yoksun kalması yüzünden uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilecektir. (T. -Age- 260).
Davacı kiracı, davalılardan üç kalem istekte bulunmuştur. Bunlardan biri matbaa makinelerinin hasara uğraması sonunda uğradığı zarardır ki, yukarıda anılan kurallara ve bilirkişi düşüncesine göre bu kalemin ödetilmesinde kanuna aykırı bir yön yoktur. Çünkü, fer'i zilyet durumunda bulunan kiracının davalıların eylemi sonucu mal varlığında bbir azalma olmuştur. İkincisi, kar yoksunuğudur ki aynı gerekçelerle bunun ödetilmesine karar verilmesi de doğrudur.
Davacının ileri sürüp ödetilmesini istediği üçüncü kalem istek ise, zilyetliğin hasp ve tecavüzünden doğan bir zarar olmayıp, doğrudan doğruya mülkiyeti kiralayana ait olan yapıya verilen hasarın ödetilmesine ilişkindir. Yukarıda belirtilen kurallara göre, hasar bedelini isteme hakkı malike aittir ve hasar bedeli ancak malike ödendiği takdirdedir ki borçlu borcundankurtulabilecektir. Hasar bedeli, borçlu tarafından bir mahkeme hükmü ile de olsa fer'i zilyet olan kiracıya ödense bile, borçlunun malike karşı olan tazminat yükümlülüğü devam edecektir ki tazminat borçlusu bu durumda zararı birden fazlaa kişiye ödeme yükümlülüğü altına sokulmuş olacaktır. O halde, yazılan nedenlere göre, mahkemece hasar bedeli karşılığı olarak hükmedilen 6200 liraya ilişkin tazminat kaleminin reddedilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2. bedde gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalıların sair temyiz itirazlarının ve davacının süre aşımı yönünden temyiz dilekçesinin reddine 13.5.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.