 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1973/13225
K: 1973/134
T: 17.01.1974
DAVA : Davacı avukatı; davalılardan satın alınan dairelerin ayıplı çıktığını ileri sürerek onarım için sarfolunacak 40.000 liranın alınmasını istemiştir.
Yapılan yargılama sonunda; sabit olmayan davanın reddine karar verildiğine ilişkindir.
Temyiz eden ve duruşma isteyen: Davacıların avukatı.
İşin duruşmaya bağlı olduğu anlaşılarak ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden adına avukat D.A. ile diğer taraf İ.L.Ş. adına avukat G.T. ve Banka adına avukat E.A.'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Davalılardan E.K.B. malik ve satıcı durumunda olan Ankara İ.L.O.'nın vekili olarak hareket etmiş ve onun hakkında kişisel bir eylem ileri sürülmemiş olması itibariyle bankaya yöneltilen davanın reddi doğrudur.
2 - Dava alım - satım sözleşmesinden doğmuştur. Sözleşmenin konusu olan satılanın ayıbı dava edilmiştir. 634 Sayılı Yasaya göre yöneticiler bu sözleşme ile ilişkili bir ödev yükümlenmiş olmadıklarına göre ve onların temsil yetkileri yönetim ve faydalanmadan doğan belirli yönlerle sınırlı olduğundan üç yönetici dışında kalan paydaşların davada temsili durum ve onlar adına husumetin ileri sürülmesi olanağı yoktur. Bu nedenle yöneticiler dışında kalan ve davacı gösterilen paydaşların isteklerinin reddi doğrudur.
3 - Davacılar, üç yönetici kendi adlarına da ayıba dayanarak tazminat istemişlerdir. Borçlar Yasasının 198. maddesine göre olayda gizli ayıbın varlığı halinde satım sırasında kararlaştırılan bir ön koşulla önceden sorumsuzluk kararlaştırılamaz. O halde mahkemenin satış koşul belgesinin 1 ve 2. maddelerinde aynen ("Daireler aşağıdaki şartlarla ve halihazır durumlarına göre satılacaktır." Ve Daireler halihazır durumları ile satılacağından alıcı daireyi teslim aldıktan sonra binanın herhangi bir kusuru veya noksanı için hiçbir suretle talepte bulunmayacaktır.") biçiminde yer alan koşulun yalnız gizli olmayan ayıpları kapsadığı gözetilmeden ve ileri sürülen ayıbın niteliğini araştırmadan üç yöneticinin şahısları adına açtıkları davanın dahi reddedilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 3. bendde gösterilen nedenle BOZULMASINA ve davacılar yararına takdir edilen 850 lira duruşma avukatlık parasının davalılara yükletilmesine, peşin harcın istek halinde geri verilmesine, 17.1.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.