 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1973/8089
K: 1974/15
T: 10.01.1974
DAVA : H.E. tarafından N.P. mirasçıları C.N.P. ve arkadaşları aleyhlerine açılan evliliğin subutu davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden önce vücut bulan evlenmenin tesbit ve tesciline ilişkin olup, davalılardan C.N., S. ve Ü., iddianın dayanıksız olduğunu ileri sürmüşler, davalı İ. davacının ididasına katılmış, diğer davalılar ise savunmada bulunmamışlardır.
Medeni Kanun yürürlüğe girmesinden önce nikah sözleşmeleri resmi merasime tabii tutulmadığı gibi, geçerlik yönünden nüfusa tescil ya da bir belge ile tevsik şartına da bağlı kılınmamıştır. Onun için (İzinname) nin mevcut olmaması nikah bağının hukuki sonuç doğrumasına engel değildir. Bu bakımdan mahkemenin aksine beliren görüşüne katılmak mümkün bulunmamıştır.
Esik bir deyimle (Bir hakkın ihmal veya imhal edilmesi ıskatını gerektirmez) Yani kanun koyucu bir konuda hak düşürücü süre yahut zaman aşımı gibi bir müeyyide öngörmüş olmadıkça, geç kullanılmakla haklar düşmez. O halde davacının davasını geç açmış olması hakkının özüne tesir etmiyeceği gibi, davanın ciddiliği bakımından da olumsuz değerlendirmeye imkan vermez. Bu itibarla mahkemenin bu yöne ilişken gerekçesi de yerinde bulunmamıştır.
Medeni Kanunun yürürlüğünden önceki nikah sözleşmeleri her çeşit delil ile isbat olunabilir. (Medeni Kanunun yürürlüğüne ilişkin 364 sayılı kanun madde 9) Toplanan delilerden davacı Hayriye ile davalıların miras bırakanları Necde Peközün medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce o tarihteki merasime uyularak evlendikleri, düğün dernek yapmak suretiyle birleştikleri, bu birleşmeden 1841 (1925) doğumlı İsmet adındaki davalının doğduğu sabit olmuştur. Öte yandan,davalıların miras bırakanları ölünceye kadar mahkeme kararıyla davacıya eş olarak nafaka ödemiştir. Gerek tanık sözleri, gerekse nafaka verme vakıası karşısında evliliğin varlığı kesin olarak subuta ermiş iken aksine düşüncelerle davanın reddedilmiş olmasında isabet yoktur.
Yukarıda açıkanan gerekçelere göre, isteğe uygun karar verilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA 10/1/1974 tarihinde oybirliğiyle karar veridi.