 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1973/7918
K: 1973/7543
T: 28.12.1973
DAVA : (F.A.) tarafından (A.K.) aleyhine açılan intifa şeklinin tesbiti davasının yapılan muhakemesi sonunda verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, intifa hakkının kullanılmasına engel olan paydaşın muarazasının önlenmesine ve intifa şeklinin tesbitine ilişkindir.
Davalı taraf, davacının intifa hakkına engel olmadığını, isteğin haksız bulunduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Tapudan gelen kayda göre dava konusu 19 parselde davacı (F.A.) 1/2 intifa hakkı bulunduğu anlaşılmıştır.
1 - İntifa hakkı sahibi, zilyetlik, kullanmak ve yararlanmak haklarına sahip olup tabii ve medeni semerelerden de yararlanır (MK. 727,728). Eğer intifa hakkı o şeyin tümünü kapsıyor ise, idare intifa hakkı sahibinindir. (MK. 727). Aksi Halde paylı maldaki kullanma ve yararlanma şekli hakkındaki hükümler bu konuda da geçerlidir. Yani paydaşlardan her biri diğerlerinin hakları ile bağdaşlığı oranda ortak şeyden yararlanır, onu kullanır ve ortak yararlar için diğer paydaşları temsil eder (MK. 625).
Şu halde: Ortak maldan paydaş doğrudan doğruya yararlanıyorsa, diğer paydaş payı oranında kendisininde yararlanmasına izin verilmesini ister. Buna karşı konulduğu takdirde bir yandan muarazanın önlenmesi, öte yandan yararlanmaya engel olunduğu tarih ile dava günü arasındaki süreye ait işgal tazminatı isteyebilir. Şayet paydaş ortak şeyden kiraya verme ortak çalıştırma gibi sebeplerle fayda sağlıyorsa diğer paydaş herhangi bir ihtara hacet kalmaksızın onun elde ettiği menfaatden kendi payına düşenin ödetilmesini talep edebilir. Paydaşın hakkının mülkiyet yada intifa hakkına ilişkin bulunması bu kuralı değiştirmez.
O halde mahkemece yukarıda belirtilen şekilde inceleme yapılarak uyuşmazlığın çözülmesi ve isteğe balğı kalınarak hüküm tesis edilmesi gerekirken bu yönlerin ihmal edilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
2 - Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre çözümlenir. Onun için henüz gerçekleşmemiş haksız davranışların önceden varlığı kabul olunarak davacının mal varlığında meydana geleceği sanılan aylık 2000 liranın ödetilmesine karar verilmesi kabul şekli bakımından bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA 28.12.1973 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.