 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1973/5072
K: 1973/5214
T: 27.12.1973
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 4/7/1973 tarih ve 399/239 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı İcra ve İflas kanununun 120. maddesine dayanarak kooperatifte olan alacağını, kooperatiften faydanma oranına göre, davalı ortaktan istemiş ve mahkemece dava kabul edilerek talep edilen paranın tahsiline karar verilmiştir.
Kooperatifler Kanununun 28. maddesine göre ve kural olarak, kooperatifin alacaklılarına karşı yalnız kooperatif sorumludur. Alacaklı doğrudan doğruya ortağa müracaat edemez.
Anasözleşmeye konulan hükümlerle ortağın sınırsız sorumlu olacağı veya sermaye koyma borcundan başka ek ödemelerle yükümlü tutulabileceği kabul edilebilir. Bu hallerde dahi alacaklı doğrudan doğruya ortağa müracaat edemez. Sınırsız sorumlu kooperatifte 1163 sayılı kanunununun 29 ve ek ödeme ile yükümlü kooperatifte de 31. madde hükümlerine göre hareket etmek gerekir. Sınırlı Sorumlu kooperatifler de ise ortaklığın sorumluluğu ve talep hakkının kullanılma şekli 30. maddede düzenlenmiştir.
Kooperatifle ortağın ve alacaklılarla ortak ve kooperatifin ilişkileri bahsi geçen kanunda tanzim edilmiş olduğundan kooperatif ortağını kooperatifle olan münasebetleri sebebile 3. şahıs olarak kabule imkan yoktur.
Davalının ortağı olduğu Yapı Koperatifinin sınırlı sorumlu bulunduğu, statüsünde yazılı ise de ana sözleşmesinin 45. maddesinde her ortağın kendisine düşen binayı kesin maliyet bedeli üzerinden kabul edeceği belirtilmiş ve 46. maddesinde de ortağın sermayesi ile yatırdığı paranın toplamının kesin maliyet bedelinden indirilerek geri kalanının genel kurulca kararlaştırılacak taksitlerle ödeneceği ve kooperatifin ödünç aldığı paranın faiz ve komisyonlarının da bu taksitlere ilave edileceği hükümleri yer almıştır. Bahsi geçen maddelere göre ortaklar ek ödeme ile yükümlü tutulmuşlardır. Bu itibarla olayda kooperatifler Kanununun 31. maddesinin uygulanması gerekir. Bu maddeye göre ortaktan ek ödemeyi kooperatif veya ancak iflas idaresi talep edebilir.
Davacı, Kooperatife yaptığı iş bedelini istemekte ve bunun davalıya intikal etmiş olduğunu ileri sürmektedir. Davacının kooperatifteki alacağı kadar bilançonun açık vereceği ve bu açığı da kooperatifin ortaktan isteyebileceği, kooperatifin iflası halinde de talep hakkının iflas idaresine ait alacağı kooperatifler kanununun 31. maddesinin hükmü icabıdır. Bu hükümlere rağmen alacaklı İcra ve İflas Kanunununun 120. maddesinden yararlanarak kooperatifle ortağı arasındaki ilişkiyi, kooperatifle 3. kişi arasındaki münasebet gibi nitelendirerek ortağa başvuramaz.
Borçlu Kooperatif faaliyetine devam etmekte olup henüz iflas etmediğine ve dava kooperatif veya iflas idaresi tarafından açılmadığına ve olayda icra ve İflas Kanununun 120. maddesinin uygulama yeri bulunmadığına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken alacağın tahsiline karar verilmesi kanuna aykırı ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan hükmün yukarıda yazılı sebeplerden dolayı davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 27/12/1973 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.