 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1973/4749
K: 1973/5190
T: 25.12.1973
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Amasya Asliye hukuk hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 18.6.1973 tarih ve 7/740 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı avukatı Halit Taşdemir gelip davalı ve avukatı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan bu hazır bulunan taraf avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalının borçlusu bulunduğu emre muharrer senetteki meblağı onun ricası üzerine bankaya ödediğini ileri sürerek bu meblağın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında parayı kendisinin vererek davacıdan ricada bulunması üzerine bankaya onun ödediğini ve kendi kesesinden ödemiş gibi muamele yaptırdığını, kaldı ki emre muharrer senedin zamanaşımına uğradığını, hatta olayda bir yıllık haksız iktisap zamanaşımının dahi geçtiğini ileri sürmüştür.
Türk Ticaret Kanununun 690. maddesi delaletiyle 646. maddesi gereğince davacının ödemesi, ayraya girme suretile bir ödemedir. Aynı Kanunun 653. maddesinde bono üzerinde kimin için ödeme yapılmış ise onun adı gösterilmek suretiyle makbuz mahiyetinde bonoya bir şerh yazılacağı, aksi takdirde ödemenin keşideci için yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bonoda bu yolda bir şerh ve taraflar arasında da bir uyuşmazlık bulunmadığına göre, davacının ödemesinin davalı bono borçlusu lehine vaki olduğunun kabul etmek iktiza eder. Bu suretle davacının bonodan doğan hakları davalıya karşı iktisap etmesi Türk Ticaret Kanununun 654 maddesi hükmünün emri icabıdır.
Bu itibarla davacının emre muharrer senetten doğan dava hakkı 661. madde gereğince 3 yıllık zamanaşımına tabidir.
Emre muharrer senedin vade tarihi 20.7.1965 olduğuna göre 3 yıllık süre 20.7.1968 tarihinde sona erer, Ancak, TTK.nun 644. maddesinin ilk fıkrası hükmü mucibince zamanaşımı sebebile keşidecinin poliçeden doğan borcu düşmüş olsa bile, hamilin zararına ve sebepsiz olarak iktisap ettiği meblağ nisbetinde ona karşı borçlu kalır ve bu itibarla haksız iktisap zamanaşımı 661. maddeye müstenit zamanaşımının bittiği tarihten başlar ise de 644. madde 690 madde de bonolar hakkında da uygulanacağı gösterilen hükümler arasında yer almadığından olayda tatbik olanağı mevcut bulunmamaktadır.
İcra takibi 18.1.1969 da yapıldığından ve daha önce zamanaşımını kesen bir işlem cereyen etmediğinden vade tarihinden itibaren 3 yıllık sürenin geçmiş olması sebebiyle davanın zamanaşımı yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde tahsil kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebepleden dolayı davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.12.1973 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.