 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1973/4689
K: 1973/4767
T: 29.11.1973
DAVA : Taraflar arasındaki davanın İstanbul 4. Sulh Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 16.10.1973 tarih ve 364/423 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, satış sonunda karşılamadığından bahisle bakiye ardiye ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiş ve mahkemece de talep veçhile karar verilmiştir.
Davalı, malın gönderilenidir. Davanın dayanağı ardiye aktidir. Malı ardiyeye tevdi eden, ardiye ücretinden sorumludur. Fakat olayda davalının malı davacının ardiyesine tevdi ettiği hakkında dosyada bir belgeye rastlanamıştır. O halde davacı ardiye akdini kimile yapmışsa ücretini de ondan istemesi gerekir. Bu yönden davacının akidini isbat etmek mükellefiyeti mevcuttur. Olayda ardiye ücreti istenen malın gümrüğe geldiği ve davacının ardiyesine konduğu anlaşılmaktadır. Bu yönden gönderilen durumunda bulunan davalının tesellüm edince, taşıma ücreti ile ardiye ve sair masrafları aksine mukavele olmadığı takdirde ödemesi, Türk Ticaret Kanununun 792 maddesi gereğidir. Ancak bu ücret ve masrafları gönderilenin ödemesi malın onun tarafından kabul ve tesellümüne veya bunu ifade eden gönderilenin ardiyeye teslimine mütevakkıftır. Aynı Kanunun 790. maddesinde taşıyıcıya zarar ve ziyana karşı eşya sahibini hukukunu muhafaza mükellefiyeti yükletilmiştir. Gönderilen malı taşıyıcıdan tesellüm ederek hukuken ardiyeye tevdi etmediği ve bundan haberi olmadığı halde ardiye ücreti ile mülzem kılınması mümkün değildir. Bu takdirde bu ücretten mal sahibi sorumlu olur. Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatları da bu yoldadır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebeplerden dolayı davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.11.1973 tarihinde bir oya karşı çoğunlukla karar verildi.