 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1973/4546
K: 1973/4854
T: 06.12.1973
DAVA : Taraflar arasındaki davanın İstanbul As. 1 Ticaret Mahkemesince görülerek sabit olan dava veçhile 140.000 liranın % 10 faizile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen 16.7.1973 tarih ve 162/522 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyiz tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı avukatı ile davalı avukatı gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı şirket yönetim kurulu, şirketin maliki bulunduğu başka bir şirkete ait 122 adet hissenedi ile 2 kurucu hisse senedinin satılmasını uygun görerek bu işle üyelerinden davalı ile dava dışı belirtilen geniş yetkilerle mücehhez olmak üzere 15.11.1970 tarihli kararı ile tavzif etmiş ve 2 üye gerekli temasları yaptıktan sonra yönetim kurulunun 10 gün sonraki 25.11.1970 tarihli toplantısında izahat vermişler ve hisse senetlerinin 2.740.000 lira üzerinden satılmasına ilişkin anlaşmanın tasdikine ve aracı ücreti olarak talep edilen % 10 yerine 150.000 lirayı geçmemek üzere komisyon ücreti ödenmesine ve (mümkün olursa makbuz alınmasına) ve emeği geçenlere teşekkür edilmesine oybirliğile karar verilmiş ve hisse senetleri satıldıktan sonra 31.12.1970 tarihine ait bilançoda 140.000 lira (şahsi masraflar) olarak ve aktif kısmında alacak gösterilmiştir. Davacı şirketi temsilen tasfiye memurları, yönetim kurulunun 15.11.1970 tarihli kararı ile görevlendirdiği iki yönetim kurulu üyesinden davalı Z...Ö... 'i bu dava ile şahsi borcu olduğu iddiası ile dava ve 140.000 liranın tahsilini talep etmişlerdir.
Bu durumda davalı yönetim kurulu üyesi iken dava dışı diğer yönetim kurulu üyesi ile birlikte, şirket mamelekine dahil hisse senetlerinin satışı işi ile yönetim kurulunca görevlendirilmiş ve bir veya daha ziyade yönetim kurulu üyesinin belli bir amaçla tevzifi Türk Ticaret Kanununun 319 ve 336/son maddeleri gereğince mümkün bulunmuş masraf gösterilmesi görevin niteliğini değiştirmeyeceğine göre uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunun 336, 341 ve 440. maddeleri hükümleri dairesinde çözülmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisinde isabet bulunmamaktadır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebeplerden dolayı davalı vekilinin temyiz itirazlarınıne kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 6.12.1973 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.