 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1973/2810
K: 1973/3314
T: 11.09.1973
DAVA : Taraflar arasındaki davanın İzmir As. 2. Ticaret Mahkemesince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 22.3.1973 tarih ve 230/46 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla, duruşma için tayin edilen günde davacı avukatı Mithat Kemahlioğlu ile davalı avukatı Z. Rıza Şahinoğlu gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra, vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı 2.2.1967 tarihinde davalı sigorta şirketine 10 yıllık yangın sigortası yaptırdığını, 1971 yılında riziko gerçekleştiği halde sigorta bedelini davalının ödemekten imtina ettiğini ileri sürerek tahsil talebinde bulunmuştur.
Davalı savunmasında; sigorta süresinin 10 yıl olduğunu kabul etmiş fakat primin yıllık alındığını, her yıl zeyl mukavele yapılması usulünün taraflarca kararlaştırıldığını, davacı ilk 4 yıllık primi ödemiş ise de 1971 yılına ait primi tediye etmediğini, prim borcu eda edilmedikçe TTK. nun 1292. ve 1295. maddeleri gereğince gerçekleşen rizikodan sorumlu olmayacaklarını beyan etmiştir.
Yangın sigortasının süresinin 10 yıl olduğu hususunda, davalı vekilinin cevap dilekçesinde bildirdiği gibi taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. 2.2.1967 tarihli sigorta poliçesinde süre, 2.2.1967 den 2.2.1977 tarihine kadar yani 10 yıl gösterilmiş ve ücret olarak da 10 senenin bir seneliği 742.50 lira yazılmıştır. Sigorta genel şartlarının 7. maddesi gereğince sigortanın poliçede başlama ve sona erme tarihmeri olarak yazılan günde öğleyin saat 12 de başlaması ve bitme günü öğleyin 12 de bitmesi iktiza eder. Her ne kadar 1968 tarihindeki zeyilnamede 2.2.1967 tarihli poliçeye atıfta bulunmuş ve 1969 ve 1970 tarihlerinde adeta birer yıllık yeni poliçeler tanzim edildiği zehabı hasıl olmakta ise de, taraflar arasında sürenin 10 yıl olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığından bu yönde bir incelemeye lüzum görülmemiştir.
TTK.nun 1294. maddesinde, sigorta primi mukavelede gösterilmemişse, ilgili bakanlıkça onanmış tarifeye göre tayin olunacağı ve primin aylık veya yıllık olarak taksitle ödenmesinin kararlaştırılabileceği, böyle bir mukavele yoksa sigorta piriminin toptan ödenmesi lazım geldiği hükmü vazedilmiştir. Aynı kanunun 1295. maddesinde de, aksine mukavele yoksa sigorta priminin tamamının, taksitle tediyesi kararlaştırılmışsa ilk taksidin, akit yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerektiği, sigortacının sorumluluğunun primin veya ilk taksitin ödendiği tarihten başlıyacağı yazılıdır.
Olayda, sigortanın süresi 10 yıl olarak gösterilmiş ve poliçede bir senesinin primi belirtilerek bu primin her yıl tahsili yoluna gidilmiş olması itibariyle 10 yıllık primin taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığının kabulü gerekir. Davacı 1967 yılına ait ilk taksiti ödediği gibi 1968 1969 ve 1970 yılı taksitlerini de tediye etmiştir.
1971 yılı taksitinin ödenmemesi dolayısiyle yangın poliçesi genel şartlarının 12. maddesi ve Türk Ticaret Kanununun 1297. maddesi gereğince davacının temerrüdü tespit edilmediğine göre, davalı sigortacının rizikonun gerçekleşmesi dolayısiyle sorumlu olması lazımdır.
Diğer yönlerden taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığından davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun görülen mahkemenin tahsil kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebepleren dolayı hükmün ONANMASINA, 11.9.1973 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.