 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1973/2648
K: 1973/3052
T: 28.06.1973
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Kayseri As. 1. Hukuk Hakimliğince görülerek zaman aşımı yönünden davanın reddine dair verilen 30.3.1973 tarih ve 221/95 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı avukatı Ali Şerefli ile davalı avukatı Enver Kırker gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, Kayseri Hava İkmal Merkezi bahçesine dikilmek üzere yaptığı Atatürk heykelinin, küçük bazı değişikliklerle davalılar tarafından yapılarak 18.000 lira bedel mukabilinde yahyalıda bir derneğe sattıklarını ve bu suretle Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile konulan fikri hakkına tecavüzde bulunduklarını iddia ederek 9000 lira maddi ve 10.000 lira manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, zaman aşımı savunmasında bulunmuş ve mahkemede, 5 yıllık zaman aşımı dolduğundan bahsile davayı red etmiştir.
Davacı duruşma sırasında 30.3.1973 tarihli oturumda olaya 1964 yılının son aylarında muttali olduğunu beyan etmiştir.
Mahkeme zaman aşımını bu tarihten itibaren hesap etmiş ise de; kabul ettiği 5 yıllık zaman aşımı süresinin mesnedini kararında göstermemiştir.
Her ne kadar Borçlar Kanununun 126/3. maddesinde sanatkarların emekleri karşılığına ilişkin davaların 5 yıllık zaman aşımına tabii olduğu ifade edilmekte isede emek karşılığı olan dava, bir akte dayanır. Halbuki olayda taraflar arasında bir akit bulunmadığından ve davanın esnediğini, Fikir ve Sanat eserleri kanunu tarafından korunan fikri hakka tecavüz edilmiş olması vakıası teşkil ettiğinden, Borçlar Kanunun sözü edilen 126 ve hatta 125. maddesinde tanzim edilen zaman aşımı süresi uygulanmaz.
Fikir ve sanat eserleri Kanununun 27/1. maddesi, koruma süresinin eser sahibinin yaşadığı müddetle ölümünden itibaren 50 yıl devam etmesini, amildir.
Koruma süresi fikri hakkın eser üzerindeki devamını sağlayan bir süredir. Bu süre geçtikten sonra fikri hakkın kanun tarafından korunması sona erer.
Fikri hakka tecavüz, bir haksız eylem teşkil eylediğinden, davanın dayandığı olay bakımından da Borçlar Kanunun 60. maddesinin tatbiki gerekir. Davacının haksız eylemi ve failini öğrendiği tarihten dava tarihine kadar 5 seneyi tecavüz eden bir süre geçmiş ve bu suretle bir yıllık haksız eylem zaman aşımı olayda gerçekleşmiştir.
Bununla beraber davacının yeni bir tecavüz vukuunda bir yıllık dava zamana aşımı süresi içerisinde ayrıca dava açmak hakkı vardır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebeplerden dolayı davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddile sonucu bakımından doğru olan hükmün ONANMASINA, 28.6.1973 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.