 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1973/5115
K: 1974/142
T: 15.01.1974
DAVA : Davacı, 1479 sayılı Kanun'un geçici 2'nci maddesi gereğince 2'nci maddesi gereğince 10 yıllık hizmetlerinin tesbitini istemiştir.
Mahkeme, davacının 1.1.1956 tarihinden 1965 tarihine kadar bağımsız olarak çalıştığının subutuna karar vermiştir.
Hüküm davalı Avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Ulusu adına yargı yetkisini kullanan Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin Başkanı M.Ç. ve Üyeleri F.U.,A.G., İ.G. ve C.K.'nın katıldığı 15.1.1974 tarihli oturumda dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Davacı, 1479 sayılı (Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu)'nun geçici 2'nci maddesinden yararlanmasını sağlamak amacıyla eski çalışmalarının mahkemece tesbitini istemiştir. Şu duruma göre, davacının bu tesbit davasını açmasındaki hukuki yararı, "hasren" anılan madde hükmünden yararlanma olanağını sağlamaktır. Bu bakımdan, şayet davacının geçici madde hükmünden yararlanması mümkün değilse, açılmış olan bu tesbit davasının hukuki yarar şartının bulunmamasından ötürü reddi gerekeceği ortadadır.
Öbür yandan, (ileri yaştakilere aylık bağlanması) kenar başlığını taşıyan geçici 2'nci madde hükmüne göre, bir sigortalının bu maddeden yararlanabilmesi, diğer şartlarla birlikte, sigortalının 10 yıllık eski çalışmasının varlığına ilişkin şartın dahi gerçekleşmiş bulunması durumunda mümkündür. Değişik söyleyişle, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki çalışmalar, eğer 10 yılı doldurmuyorsa sigortalının bu madde hükmünden yararlanması sözkonusu değildir. Madde hükmünde yer alan en az on yıldan beri sözcükleri bu yönü belirgin olarak doğrulamaktadır.
O halde, davacı sigortalının geçici 2'nci maddeden yararlanması mümkün değildir. Hal böyle olunca, davacının bu tesbit davasını açmasında hukuki yararının bulunduğundan sözedilemez.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutularak davanın reddi cihetine gidilecek yerde kabul edilmesi, usule ve yasaya aykırıdır ve dolayısiyle, bu yönü hedef tutan temyiz itirazları yerindedir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 15.1.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.