Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1970/9
K: 1970/4
T: 08.06.1970
DAVA : Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 14.12.1965 gün, 1965/2673 VE 6. Ceza Dairesinin 2.11.1965 gün, 1965/6701-6656 ve yine 6. Ceza Dairesinin 5.3.1968 gün, 1965/1328-1283 sayılı ilamlarında; şartla salıverilme kararının geri alınabilmesi için deneme müddeti içerisinde hükümülünün, sadece şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı mucip kasti bir cürümden dolayı ikinci suçu işlemesi değil; işlediği bu cürümden dolayı aynı müddet içinde mahkum edilip, bu hükmünde kesinleşmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 26.2.1969 tarih ve 1969/480-686 sayılı ilamında ise, şartla salıverilme kararının geri alınabilmesi için ikinci cürmün birinci cürme ait ceza müddeti (hükümde yazılı müddet) dolmadan işlenmiş olaması yeter olup, ayrıca ikinci kasıtlı cürmün cezasının da bu süre içinde verilip kesinleşmesi şartlarının aranmasına lüzum olmadığına içtihat olunmak suretiyle 1 ve 6. Ceza Dairelerinin ilamları ile 5. Ceza Dairesinin görüşünü kapsayan ilam arasında farklı iki içtihat meydana geldiğinden bu uyuşmazlığın içtihadi birleştirme yoluyla çözümlenmesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.5.1969 tarih ve 1671 sayılı yazısı ile istenmesi üzerine dosya Yüksek 1. Başkanlıkça kurulumuzca gönderilmekle içtihad ayrılığı bulunduğuna oybirliğiyle karar verildikten sonra işin esası görüşüldü.
Türk Ceza Kanunun 17. maddesinde yazılı bulunan şartla salıverilme kararının geri aalınabilmesi için ikinci cürmün birinci cürüme ait ceza müddeti (hükümde yazılı müddet) dolmadan işlenmesi yeter olup, ikinci cürme ait cezanın bu süre içinde kesinleşmiş olması şart değildir. Aksi
düşünülecek olursa uzun süreli olmayan hürriyeti bağlayıcı cezalarda asıl ceza müddeti dolmadan ikinci cürüme ait cezanın kesinleşmesi çok defa mümkün olamayacağından 17. maddenin uygulanma alanı sadece uzun süreyi kapsayan hürriyeti bağlayıcı cezaların şartla salıverilen hükümlülerine hasredilmiş olacaktır. Örneğin; bir ay hapis cezasına hüküm giyen bir kişi bu cezasının üçte ikisi olan 20 günü iyi hal ile geçirdiğinde şartla salıverileceğinden geriye kalan 10 gün içinde ikinci cürmü işlediği takdirde; bu 10 gün zarfında soruşturma ve yargılamasının yapılıp bitirilmesi, ceza hükmünün verilmesi ve kesinleşmesi mümkün bulunamamaktadır. Aynı maddede şartlara riayetsizlik halinde bile meşruten tahliye kararının geri alınacağı açıklanmasına göre kanun koyucunun deneme müddeti içinde hükmün verilmesini ve kesinleşmesini uygulamada bir unsur olarak düşünmediğini kabul etmek zorunludur. Çünkü şartlara riayetsizlikte meşruten tahliye kararının geri alınmasını öngören kanun koyucunun, deneme müddeti içinde ikinci cürüm işlendiğinde bu cürme ait cezanın yine bu müddet içerisinde verilmemiş olmasını veya verilip de kesinleşmemesini, şartla salıverilme kararını geri almamağa sebep sayacağı düşünülemez.
Bu bakımlardan Türk Ceza Kanununun 17. maddesinin 1. fıkrasında yazılı (mahkum olur) sözünün (cürüm işler) anlamında kullanıldığı kabul etmek gerekir. Burada (mahkumiyet) terimi deneme müddetinde işlenen cürümün hukuki tevsik ve tescili manasında maddede yer almıştır. Kaldı ki hükmün kesinleşmesinin mahkumun dolayı hükümlünün meşruten tahliye tarihi ile bihakkın tahliye edilmesi gereken tarih arasındaki şahsi hürriyeti bağlayıcı kasıtlı bir cürüm işlenmiş olması keyfiyetidir.
Bir kanun maddesinin ne suretle uygulanması gerektiğini tespit edebilmekiçin o hükmün hangi amaçla sevkedildiğini bilmekte yarar vardır. Adı geçen 17. madde 765 sayılı Türk Ceza Kanununda yer aldıktan sonra 3038, 6123 ve 6988 sayılı Kanunlarla değişiklikler görmüştür. 17. maddenin konumuzla ilgili bölümü 765 sayılı Türk Ceza Kanununda (meşruten tahliyeten sonra eğer mahkum şahsi hürriyeti tahdit eden mücezatı müstelzim bir cürüm işler veya mecbur olduğu şartları ifa etmezse meşruten tahliye kararı geri alınır...).
6123 sayılı Kanunla değiştirilen metinde:
(Mahkum, meşruten tahlile müddeti içerisinde kasdi bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları ifa etmezse meşruten tahliye kararı geri alınır...); denilmektedir.
6123 sayılı Kanunla 17. maddede yapılan değişiklik hakkındaki adalet Komisyonu raporunda;
Aynen: (Bu madde meşruten tahliyeden sonra mahkumun yeniden bir suç işleyerek işlediği cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olduğu halde meşruten tahliye hükümlerinin ne şekil ve şeraitde geri alınacağını ve bu hususta yapılacak muameleyi göstermektedir. Bu takdirde meşruten tahliye hükmü geri alanmakla beraber mahkumun meşruten tahliye halinde geçirdiği müddet yeniden infaz edilir ve bir daha mahkum meşruten tahliye hükümlerinden istifade edemez) denilmiş bulunmaktadır.
6988 sayılı Kanunla yapılan değişiklik maddenin bugün yürürlükte olan şeklidir. Bu değişme Türk Ceza Kanununun 13, 16 ve 17. maddelerini kapsayan tadil teklifi sonucu meydana gelmiştir. Yapılan 7.5.1957 tarihli kanun teklifinin (Türkiye Büyük Millet Meclisi zabıt ceridesi cilt 19) 17. maddeyi ilgilendiren bölümünde (17. maddede yapılan tadilat, meşruten tahliye kararının geri alınması halinde gerek iki ve gerek üçüncü devrelerde fazla saymalardan istifadenin ortadan kalmasından ibarettir. Bundan başka meşruten tahliye kararının geri alınabilmesi için herhangi bir cürmün işlenmesi şart koşularak taksirli cürmün ikaı halinde şartla salıverilme kararının geri alınmaması yolu tercih edilmiştir) denilmekte ve kanun teklifinde de madde metni; (meşruten tahliyeden sonra eğer mahkum kasdi bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları ifa etmezse meşruten tahliye kararı geri alınır...) şeklinde yazılı bulunmaktadır.
Görülüyor ki; yapılan kanun teklifinde taksirli cürümleri hariç bırakarak kasıtlı cürümlerin işlenmesi şart koşulmuş ve maddenin konumuzla ilgisi olmayan "devrelere" ilişkin kısmında değişiklik yapılmak istenmiştir. Deneme müddeti içinde cezanın verilmesi veya kesinleşmesi hakkında herhangi bir mütalaa ileri sürülmemiştir. Teklif edilen kanun hakkındaki Adalet Komisyonu Raporunda da bu cihet yer almadığı gibi kanunun görüşülmesi sırasında da bu konuya değinilmemiştir. Teklif edilen kanun metninde, adalet Komusyonu raporunda ve kanunun görüşülmesi sırasında hiç temas edilmemiş olan bir hususu kanun koyucunun iradesi olarak kabul etmeğe imkan olmadığı açıktır.
Yukarıda işaret olunduğu gibi burada mahkumiyet sözcüğünü; işlenen bir fiilin suç olduğu ancak mahkumiyet hükmü ile belli olabileceğinden deneme müddeti içinde işlenen suçun hukuki tevsiki manasında anlamak ve mahkumiyetin deneme müddeti içinde tahukkuku şartını aramamak gerekir.
SONUÇ : Şartla salıverilen hükümlülerin meşruten tahliye tarihi ile bihakkın tahliye edilmeleri icabeden tarih arasında şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı müstelzim kasıtlı bir cürüm işlemeleri halinde TCK.nun 17. maddesi gereğince meşruten tahliye kararının geri alınması gerektiğine; ikinci cürmün, birinci cürme ait ceza müddeti (hükümde yazılı müddet) dolmadan işlenmiş olması yeter olup, cezanın verilip kesinleşmesinin bu süre içinde gerçekleşmiş olmasının şart bulunmadığına, birinci görüşme ve oylamada mevcudun üçte iki çoğunluğuyla 8.6.1970 gününde karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini