Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1957/4
K: 1957/16
T: 29.05.1957
DAVA : Hukuk mahkemelerinde rüyet edilen davalarda hasım tarafa tahmili icap eden vekalet ücretinin ayrı bir dava ile talep edilip edilmeyeceği hususunda Temyiz Mahkemesi Hukuk Umumi Heyetinin 30.11.1949 gün ve 3/42-265 ve 95 karar sayılı ve 1.2.1956 gün ve 3/5 esas ve 5 karar sayılı ve 24.10.1956 gün ve 3/29 esas ve 29 sayılı ve Temyiz Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 30.4.1956 gün ve 2591/2283 sayılı ve Temyiz Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin 14.11.1955 gün ve 8322/5919 sayılı ilamları arasında hasıl olan içtihat ihtilafının halli ilgililerce talep edilmiş ve asliye mahkemelerinde görülen ve yazılı muhakeme usulüne tabi bulunan dava ve karşı davaların vekil ile takiplerinde vekalet ücretinin usulü dairesinde arzuhal ile istenmesi lüzumuna mütedair 7.2.1945 gün ve 19 esas ve 4 karar sayılı içtihadı birleştirme kararının hadise ile yakından irtibatı bulunması hasebiyle hasıl olacak duruma göre kaldırılıp kaldırılmaması hususunun da birlikte tetkik ve müzakeresine karar verilmiş olduğundan keyfiyet İçtihadı Birleştirme Büyük Umumi Heyetinde müzakere olundu:
Vekalet ücreti, Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 423. maddesinin 6. bendinde açıkça belirtildiği veçhile muhakeme masraflarından maduttur. Muhakeme masrafları ve bu meyanda hasma tahmili gereken vekalet ücreti, müstakil bir varlığı olmayacak derecede ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı bir surette bağlı olan feri haklardandır. Feri hakların akibeti asıl hakkın akibetine tabidir. Tabi olan şeye ayrıca hüküm verilemez.
Gerek tatbikat ve gerekse kanun bakımından bu düşünüşün isabeti aşikardır. Çünkü bir davada muhakeme masrafları cümlesinden olan ve hasma tahmili gereken vekalet ücretine hükmedilmemesine rağmen bu hükmü temyiz etmeyen tarafa vekalet ücreti hakkında yeniden ve müstakil bir dava hakkı tanımak işlerin ve davaların lüzumsuz ve fuzuli olarak çoğalmasına ve bir nizadan diğer yeni bir ihtilafın doğmasına sebep olur, kaldı ki: hasma tahmil edilecek vekalet ücreti miktarının tayin ve takdirinde avukatlık ücret tarifesinin ve Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun derpiş ettiği esasların göz önünde tutulması icap eder. Bu hal ise evvelce halledilmiş ve hükme bağlanmış bir davanın ve o davadaki vakıaların tekrar gözden geçirilmesini ve münakaşa edilmesini istelzam eder ki, bu da muhkem kaziyye esaslarına uygun düşmez.
Diğer taraftan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 416 ve 417. maddelerinde muhakeme masraflarının bu meyanda hasma tahmili lazım gelen vekalet ücretinin hüküm altına alınması için ayrıca bir talebe lüzum ve ihtiyaç olmadığı açık ve kesin olarak ifadesini bulmaktadır. Kezalik aynı kanunun 425. maddesinde iki taraftan birinin vefatı, davanın terki gibi bir sebeple hükme bağlanmayan davalara müteallik muhakeme masraflarının dahi tahkikat hakimi tarafından takdir olunacağı belirtilmiştir. Bütün bu hükümler, muhakeme masraflarının ve bu meyanda hasma yükletilecek vekalet ücretinin ait olduğu hakka pek sıkı bir surette bağlı ve müstakil bir varlığı olmayan feri bir hak mahiyetinde olduğunu bariz bir şekilde irae etmektedir.
Her ne kadar 7.2.1945 gün ve 19 sayılı içtihadı birleştirme kararında asliye mahkemelerinde görülen ve yazılı muhakeme usulüne tabi bulunan dava ve karşı davaların vekil ile takiplerinde vekalet ücretinin usulü dairesinde arzuhal ile isteneceği belirtilmiş ve bu hususta mucip sebep olarak hasma tahmili gereken vekalet ücretinin Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun 423. maddesinde gösterilen ilam harçları ve pul paraları ve saire gibi mutlak surette alınması hususi kanunların emir ve icabı olan masraflar mahiyetinde olmadığı ve bu kabil ücretleri alıp almamak ilgililerin arzu ve ihtiyarlarına bağlı bulunduğu ve vekil ücretinin muhakeme masrafları arasında sayılmış olması yukarıda yazılı sebeplerle bunun açıkça istenmesi lüzum ve icabından hak sahibini kurtaramayacağı zikredilmiş ise de; evvelce de işaret edildiği veçhile hasma tahmil edilerek vekalet ücretinin muhakeme masraflarından madut olduğu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun 423. maddesinin 6. bendinde açıkça kaydedilmiş olması muvacehesinde vekalet ücretini diğer muhakeme masraflarından ayırmaya kanunen imkan yoktur. Kaldı ki; avukatlık hizmetinin bir ücret mukabilinde görülmesi asıldır. Nitekim Avukatlık Kanunun 130. maddesinin son fıkrasında ücretsiz dava deruhte edilmesi halinde keyfiyetin baro idare meclisine bildirileceği yolundaki hüküm de bu mülahazayı müeyyit bulunmaktadır. Bundan başka bir avukatın müvekkiline bir cemile olmak üzere ücretsiz ış deruhte etmiş olması istinai mahiyette bir vakıadır ki itibar nadire değil, galip ve şayia olmak icap eder. Bununla beraber vekil tarafından müvekkile karşı ihtiyar edilen işbu cemilekar hareketten hasmın istifade ettirilmesi de caiz değildir. Kezalik vekalet ücreti talep eden tarafın vekiline ücret ödeyip ödemediği araştırılmadan gerekli vekalet ücretine hükmedilegelmekte olduğu göz önünde tutulacak olursa sözü geçen içtihadı birleştirme kararında dayanılan mülahazaların varit olmadığı kendiliğinden tezahür eder.
Yukarıda yazılı sebeplere binaen 7.2.1945 gün ve 19 sayılı içtihadı birleştirme kararının kaldırılmasına ve hukuk davalarında hasma tahmili gereken ve muhakeme masraflarından madut bulunan vekalet ücretine diğer muhakeme masrafları gibi mutlak surette talep olunmaksızın resen hükmedilmesi icap ettiğine ve bu gibi hasma yükletilmesi iktiza eden vekalet ücreti taleplerinin ayrı bir dava konusu yapılmasına cevaz bulunmadığına ve Temyiz Mahkemesi Hukuk Umumi Heyeti ile Temyiz Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi içtihatlarının isabetli olduğuna ilk toplantıda üçte iki çoğunlukla 29.5.1957 tarihinde karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini