Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1956/10
K: 1957/1
T: 27.03.1957
DAVA : Medeni Kanunun 132. maddesine tevfikan açılacak boşanma davalarında yapılması icap eden ihtarın boşanma davasından ayrı bir müstakil bir dava olarak mahkemece rüyet ve şartlarının tahakkuk ettiği anlaşıldığı takdirde ihtara dair nihai mahiyette bir hüküm itası iktiza eylediği ve bu hüküm katiyet kesbeylemesinden sonra ancak boşanma davasının açılması mümkün olduğu yolundaki eski içtihada muhalif olarak ihtarı yapacak olan hakimin 132. maddede zikrolunan diğer şartların mevcudiyetini ayrıca aramadan htar talebini isafa mecbur olduğu ve ancak esas boşanma davasında bahsi geçen maddedeki bütün şartların tahakkuk edip etmediğinin tetkiki lazım geldiği hususunda dairede yeni bir içtihat hasıl olduğundan bahisle 2. Hukuk Dairesi Riyasetinden işin tevhidi içtihat heyetince halli 4.4.1956 tarihli tezkere ile talep edilmesi üzerine Tevhidi İçtihat Hukuk Kısmı Umumi Heyetinde 2. Hukuk Dairesi'nin üç ilamı ile bu husustaki mütalaa tetkik olundu.
Münhasıran 2. Hukuk Dairesi'nin kararlarına dayanılarak ihtilafın tevhidi içtihat yoluyla hallinin talep olunduğu ve çok zaman evvel buna dair evrakın teksir edilerek heyet azalarına tevzi edildiği ve bundan sonra da bu mevzuda ayrıca Hukuk Umumi Heyeti kararı da bulunduğundan bahisle Baş Riyasete bir karar sureti de tevdi edilmemiş olduğu anlaşıldığından işin Tevhidi İçtihat Hukuk Kısmı Umumi Heyetinde görüşülmesi muvafık olduğuna ekseriyetle karar verildikten sonra ihtilafın esasının tetkikine geçildi:
KARAR : Medeni Kanunun 132. maddesine tevfikan evlenmenin kendisine tahmil ettiği vazifeleri ifa etmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya muhik bir sebep olmaksızın evine dönmediği iddia edilen eşe karşı yapılacak ihtar müstakil kazai neticesi olmayan ve boşanma davasına tekaddüm eden hakim delaletiyle yaptırılması iktiza eden bir muameleden ibarettir. Terkin, netayici mühim telakki edilerek akıbetinin hakim marifetiyle bir kere ihtarından sonra bu ihtarın akim kalması halinde ancak 132. maddeye dayanılarak boşanma davasının açılacağı esası kanunen kabul edilmiştir. Bahis mevzuu maddenin diğer şartları gibi ihtar da boşanma davasının kabulü için mevcudiyeti elzem olan şartlardan biridir. İhtar talebinin isafı hakimlikçe mecburidir. İhtar icrası talebi hakime işin esasını tetkike salahiyet vermez. İhtarı yapan hakimin ihtarnameye eşin gideceği yerin mufassal adresini ve terkin mahiyetine göre icap ederse ve ihtarı yaptıran talep etmişse o yere gitmek için işin emrine amade kılınan para miktarını ve bir ay zarfında gidilmesi lüzumunu ve gidilmemesi halinde de bunun müncer olacağı neticeyi dercetmekle iktifa eylemesi icap eder.
Bu şekilde yapılan ihtarın semeresiz kalması üzerine açılacak 132. maddeye müstenit boşanma davasını rüyet edecek mahkemenin terkin vaki olup olmadığı vaki ise bunun evlenmenin eşe tahmil ettiği vazifeleri ifa etmemek maksadıyla veya muhik bir sebep olmaksızın vukua gelmiş bulunup bulunmadığını ve kanuni müddetlerin de dolmuş olup olmadığını ve ihtarın da kanuni şartları cami olarak yaptırılmış bulunup bulunmadığını tetkik etmesi lazım gelir. Diğer şartlar gibi ihtarın da şekline uygun olarak yapılıp yapılmadığını aramak boşanmaya karar verecek mahkemenin vazifesi cümlesindendir.
Böylece yukarıda ihtarnameye derci icap ettiğine işaret edilmiş bulunan hususların tebliğ olunan ihtarnamede mevcut olup olmadığını boşanma davasını rüyet eden mahkemenin araması ve tebellüğ olunan ihtarnameyi 132. maddenin istihdaf ettiği gayeyi temin eder mahiyette bulmadığı takdirde de terk sebebine müstenit boşanma davasını reddeylemesi icap eder.
SONUÇ : İhtar müstakil kazai neticesi olmayan, hakimlikçe yapılmış bir muameleden ibaret bulunup nihai karar mahiyetini haiz olmadığından usulün 427. maddesi mucibince bu kabil muameleler aleyhine temyiz yoluna gidilemeyeceğine ve ihtarın kanuni şartları cami olarak muhatabına yaptırılmış olup olmadığı keyfiyetini de 132. maddenin bütün şartlarını tahkik ile mükellef olan boşanma davasını rüyet edecek mahkemenin tetkik eylemesi iktiza eylediğine ve ihtarın kanuni şekle uygun olarak vaki olmadığı yolundaki itirazların da boşanma davası neticesinde verilecek nihai hükümle temyizen tetkiki icap eylediğine ilk müzakerede 27.3.1957 tarihinde ittifakla karar verildi.
AYKIRI GÖRÜŞLER
İmran Öktem (7. Hd. Bşk.):
Nuri Ülgenalp:
Adliye Ceridesinin Eylül 1935 tarihli nüshasında neşredilen Temyiz Hukuk Heyeti Umumiyesinin 12.6.1935 tarih ve 35 sayılı ilamında (Terke müstenit boşanma davalarında Medeni Kanunun 132. maddesinde mevzubahis ihtarın bilmuhakeme, terkin muhik sebebe müstenit olmadığı anlaşılarak yapılması lazım geldiği) yolundaki hususi dairenin bozma sebebi varit görülmüş olduğu gibi, heyeti umumiyeninin yüzlerce neşredilmiş ilamında bilmuhakeme sadır olan ihtar ilamları esastan tetkik edilerek bozulmuş veya tasdik olunmuştur. Bu suretle hukuk heyeti umumiyesinin de bu bapta birçok kararları mevcuttur. Hususi dairenin son temayülü heyeti umumiyenin müstakar içtihadına aykırıdır. Bu itibarla Hukuk Kısmı Tevhidi İçtihat Heyeti bu mevzuu tetkik ve halle ve içtihadı tevhide salahiyetli değildir. İşin büyük heyette müzakeresi lazımdır. Biz müzakere sırasında hukuk heyeti umumiyesinin müteaddit kararlarını tarih ve numarasını zikrederek heyete arz ettik. Heyet buna rağmen işin esasına girişti. Bu noktadan karara muhalifim. Heyet vazifesi harici işe el koymuştur. İttihaz olunacak karar bir tevhidi içtihat kararı olmak vasfını haiz değildir. Yokluk ile maluldür. İşin esasına muhalif değilim. Nitekim İzmir Baro Dergisi'nin Ocak 1936 tarih 3 numaralı nüshasında neşredilen makalemde ihtarın idari bir işlem olduğunu, muhakeme icrasına ve delil toplanmasına lüzum ve mahal bulunmadığını sebepleriyle birlikte izah ve müdafaa etmiş, Hukuk Heyeti Umumiyesinin 12.6.1935 tarihli kararını tenkit eylemiştim.
E. Erman:
Hususi daire ile Hukuk Umumi Heyeti kararları arasındaki ihtilafın halli bahis mevzuu olduğuna göre Hukuk Kısmı Tevhidi İçtihat Heyetinin bu mevzuu tetkike ve içtihadı tevhide salahiyeti yoktur. İşin böyle heyette müzakeresi ve bir neticeye bağlanması zaruridir.
Bu husus reye konup ekseriyetle, Hukuk Kısmı Tevhidi İçtihat Heyetinin vazifeli olduğuna karar verilerek işin müzakeresine geçilmiş, şu halde mevzuun esası üzerine rey ve mütalaa beyanı mecburiyeti tahassül eylemiş bulunmaktadır. Bu mecburiyete uyarak işin esası üzerinde ekseriyetle hemfikir olduğumu beyan ederim.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Emlakçı dolandırıcılığı 
  • 22.06.2025 06:35
  • [Ceza davaları] Kripto Transferi Nedeniyle 7258 Sayılı Kanundan Yargılanıyorum – Yardımcı Olur Musunuz? 
  • 18.06.2025 04:12
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini