 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1954/7
K: 1954/17
T: 26.05.1954
DAVA : Bir gayrimenkulün sicilde muris namına müseccel olarak kalması halinde o gayrimenkulü fiilen malik sıfatiyle yedinde bulunduran mirascı veya mirascıların Medeni Kanunun 639 uncu maddesine istinat ederek murisin ölümünden sonra yirmi seneden fazla bir zaman geçmiş olması hasebiyle fevkalade iktisabi müruruzaman sebebiyle diğer mirascıların haklarını iskat ve müstakillen mülkiyet hakkı ihraz edebilmelerine imkan veren 27.4.1949 tarih ve 7/7 sayılı Tevhidi İçtihat Heyeti kararının 6333 sayılı kanunla değiştirilen Medeni Kanunun 639 uncu maddesinin bugünkü metni dolayisiyle kıymetini kaybettiği yolunda dairede kısmi bir ekseriyet teessüs etmiş olduğnudan zikri geçen maddenin tadilden sonraki şekliyle bahis mevzuu Tevhidi İçtihat Kararının telifi kabil olup olmadığının ve böylece bu kararın kıymetini muhafaza edip etmediğinin tayini 1. Hukuk Dairesi Reisliğinden 8.4.1954 tarih ve 2956 sayılı tezkere ile talep edilmesi üzerine Tevhidi İçtihat Umumi Heyetinde keyfiyet müzakere edilerek aşağıda gösterilen neticeye varılmıştır.
6333 sayılı kanunun birinci maddesinin birinci fıkrasında "Medeni Kanunun 639 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir" denilmektedir. Kanunun metninde 639 uncu maddenin değiştirildiği tasrih olunduğuna göre bahis mevzuu Tevhidi İçtihat Kararına mesnet olmuş bulunan eski metnin baki addi caiz değildir. Tevhidi içtihat müessesesiyle bir kanun hükmünün anlaşılmasına dair bir kaide vazı istihdaf edildiği cihetle 639 uncu maddenin eski metni zamanında Tevhidi İçtihat Karariyle konulmuş olan kaidenin yeni maddedeki hükümler ile telifi kabil olup olmadığının tetkiki zaruri görülmüştür.
Medeni Kanunun 639 uncu maddesindeki eskiden mevcut olan şartlar gayrimenkulü iktisap için kafi telakki olunmamış bunlara ilan mecburiyeti ve ilanı müteakip kanunen bir mehil tayin edilerek hak sahiplerinin istihkak davasını açmalarına intizar lüzumu kayıtları da maddeye ilave olunmuştur.
Tescili istenilen gayrimenkul üzerinde hak sahibi bulunan kimselerin vaziyete muttali olup istihkak davasını açabilmeleri için kendilerine haber alma imkanlarının bahşolunması gayrimenkulü iktisap için esaslı bir unsur olarak kanuna vazolunmuştur. Bu ilanın gazete ile ve ayrıca da mahalli münasip vasıtalar ile yapılması lüzumuna da kanunda işaret olunmuştur.
Gayrimenkulün bulunduğu yerde okunması mutat olan bir gazete ile ve her halde ayrıca yapılması iktiza eden ilanın da hak sahiplerini ikaza salih mahiyette yapılmış olması halinde kanunun Hakime tanıdığı ilanın icra şeklini tayine dair takdir hakkı isabetli olarak kullanılmış telakki olunabilir. Bu şartları cami olarak yapılan ilan muameleleri tekemmül ettikten sonra ancak hak sahiplerinin dava açmaları için kabul olunan üç aylık sükutu hak müddeti işlemeğe başlar. Bu müddetin dava ikame edilmeden geçmesiyle o gayrimenkul üzerinde hakları bulunan kimselerin hakları zeval bulmuş olur ve bundan sonra ancak zeval bulan hak yerine zilyetin mülkiyet hakkı doğmuş olur.
Sicille nazaran kim olduğu anlaşılamadığı iddia olunan şahıs gayrimenkulün maliki bulunduğunu veya kaybolduğu kabul edilen kimse kaybolmadığını veya sicilde maliki olarak müseccel bulunan ve vefat etmiş olan şahsın mirascısı olduğunu bir kimse iddia ederek müddeti zarfında bir istihkak davası açar ve ikame olunan istihkak davası da müddenin gayrimenkulün sahibi bulunduğu sabit olarak kabul edilir ise gayrimenkule yirmi seneden fazla müddetle zilyet bulunmuş olan şahıs mülkiyet hakkını ihraç edemez.
Muktazi ilanı yaptırmamış bulunan zilyet gayrimenkulün maliki bulunduğunu ispat eden kimseye karşı 639 uncu maddeye dayanarak defan dermeyan edebileceği bir hakkı mevcut olamaz.
SONUÇ : Kanun, fevkalade müruruzaman sebebine müsteniden mülkiyet hakkı ihrazını eskilerine ilaveten yeni şartların da tahakkukuna vabeste kıldığından mirascılık sıfatı sabit ve ihtilafsız bulunan bir mirascıya karşı murisin ölümünden beri sicilde intikali yaptırılmamış bulunan bir gayrimenkule malik sıfatiyle yirmi seneden beri zilyet bulunmuş olan mirascının müstakillen gayrimenkul üzerinde mülkiyet hakkını ihraz edebileceğine dair olan 27.4.1949 tarih ve 7/7 sayılı Tevhidi İçtihat Heyeti kararının 639 uncu maddenin 6333 sayılı kanunla tadil edilmiş bulunan metnindeki hükümler ile telifi mümkün olmadığından tatbik kabiliyetinin kalmadığına 26.5.1954 tarihinde ilk içtimada üçte ikiyi geçen ekseriyetle karar verildi.