 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1953/21
K: 1954/4
T: 03.02.1954
DAVA : Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Umum Müdürlüğü Memurlarının ücretlerine dair 2847 sayılı kanun gereğince yapılması lazımgelen intibak muamelelerinin yanlış yapılmasından dolayı, adı geçen Umum Müdürlük hizmetinde çalışan memurlar tarafından ikame edilen tazminat davalarının tabi olduğu müruruzaman hakkında Temyiz Mahkemesi Ticaret Dairesinin 28.4.1952 tarih ve 1353 esas, 2276 karar, ve 24.9.1951 tarih, 3939 esas, 4721 karar, ve 22.10.1951 tarih, 462 esas, 5207 karar, ve 11.5.1953 tarih, 2880 esas, 2440 karar, ve 8.6.1953 tarih, 7289 esas, 3350 karar sayılı ilamları arasındaki içtihat ihtilafının halli gerekli görülmesine mebni 3.2.1954 tarihinde toplanan Tevhidi İçtihat Hukuk Kısmı Umumi Heyetinde keyfiyet müzakere olundu :
Tarih ve numaraları yukarıya dercolunan ilamlardan 28.4.1952 tarih, 1353 Esas, 2276 Karar sayılı ilamla : (Her ay tekerrür eden, maaşın eksik verilmesi muamelesiyle müruruzamanın katedilmiş olduğu ve hizmet akti devam ettiği müddetçe zamanaşımının tahakkuk etmiyeceği) mucip sebeplerine istinaten Asliye Mahkemesi kararı tastik edilmiş, bu suretle dairece aynı moktai nazara iştirak edilmiştir.
Diğer dört ilamdan 24.9.1951 tarih, 3939 Esas, 4721 Karar ve 22.10.1951 tarih, 462 Esas, 5207 Karar sayılı ilamlarla, bu davaların, on yıllık ve son iki ilamla da, Borçlar Kanununun 126 ıncı maddesinin üç numaralı bendi mucibince beş yıllık müruruzamana tabi olduğu içtihat edilmiştir.
Yekdiğerine mübayin bulunan bu üç içtihattan, ilk önce, bu davalarda zamanaşımın bahis mevzuu edilemiyeceğini tazammun eden içtihat müzakere edilmiştir.
Bu içtihat 1 - Her ay maaşın eksik ödenmesinin tekerrürü ile zamanaşımının kesileceği, 2 - Hizmet aktinin devamı müddetince zamanaşımının tahakkuk etmiyeceği, tarzında ifade edilen iki sebebe istinat etmektedir. Müruruzamanı kesen sebepler, Borçlar Kanununun 133.maddesinde tayin edilmiş olup, maaşın eksik ödenmesinin tekerrürü, bu maddede sayılan sebeplerden hiç birisine uymaması itibariyle, ilamın istinat ettiği bu mucip sebepde isabet bulunmadığı gibi, hizmet aktinin devamı müddetince, müruruzamanın cereyan etmemesi keyfiyeti, Borçlar Kanununun 132 inci maddesinin dört numaralı bendi sarahatı mucibince, sadece hizmetçilerin istihdam edenlere karşı olan alacakları hakkında bahis mevzuu olup, hizmetcilerden gayri kimselerin alacakları, hizmet akdi zımmında da olsa bu mardde hükmüne tabi tutulmamıştır. Kaldı ki, aşağıda izah olunduğu üzere, Devlet Demiryolları İdaresiyle memurları arasındaki münasebet bir hizmet akti münasebeti de değildir. Bu itibarla, ilamın dayandığı ikinci mucip sebep de kanuna uygun görülmemiştir. Bsinaenaleyh, bu davalarda mürruruzamanın bahis mevzuu bulunmadığı yolundaki içtihadın isabetli olmadığına ittifakla karar verilerek diğer iki içtihadın müzakeresine geçilmiştir.
Genel Kurul Üyelerinden bazıları; Devlet Demiryolları ve Limanları İdarei Umumiyesinin teşkilat ve vazifesine dair 1042 sayılı kanunun altıncı maddesinde : (İdarei Umumiyenin Memurin ve Müstahdemini ile münasebatında hususi müessesat ahkam ve kavaidine tabi bulunduğu) tasrih edilmiş olmasına göre, Memurla İdare arasındaki münasebetin bir hizmet akti münasebeti olduğunu, ve hizmet akitlerinde müstahdemlerin, istihdam edenlere karşı, ücret alacaklarından mütevellit davalarda Borçlar Kanunun 126. maddesinin üç numaralı bendine göre beş yıllık müruruzamanın tatbiki icabettiğini beyanla, dairenin bu yoldaki içtihatının isabetli olduğu kanaatını izhar etmişlerdir.
Genel Kurul ekseriyetince, bu noktai nazar isabetli görülmemiştir. şöyle ki;
Devlet Demiryolları İdaresiyle, Memurları arasındaki münasebet, hususi kanun, Nizammane ve Talimatnamelerle tesbit edilmiş bulunmaktadır. 1042 sayılı kanunun altıncı maddesiyle bu hususi mevzuat bertaraf edilmiş olmayıp, Memur ile İdare arasındaki münasebeti tanzim eden kanun hükümleri mahfuz kalmak üzere bu münasebetten mütevellit davaların Adliye Mahkemelerinde görülmesi ve ancak bu hususi kanunlarda sarahat bulunmıyan ahvalde, umumi hükümlere müracaat edilmesi kasdedilmiştir. Bu itibarla Demiryolları İdaresiyle Memuru arasındaki münasebetten tevellüt eden ihtilafların Adliye Mahkemelerinde bakılması, hususi muvzuatla tanzim edilen, Memurla İdare arasındaki münasebetin değiştirmez.
Bu münasebetin mahiyetine gelince; Bir kimsenin Demiryolları İdaresinde bir memuriyete tayini hakkındaki tasarruf bir (Şart - tasarruf ) dır. Çünkü tayin ile ferdi ve hususi süpjektif bir durum yaratılmış olmayıp, fert, objektif hukukun şartlarını ve hükümlerini evvelden tespit etmiş olduğu bir statüye dahil bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki münasebetin mahiyeti bu olunca, Demiryolları Memurlarının İdare aleyhindeki tazminat davalarında, Borçlar Kanununun hizmet akti münasebetinden dolayı müstahdemin ücretine müteallik davalara ait 126.maddesinin üç numaralı bendinin tatbiki düşünülemez. Diğer cihetten Demiryolları Memurları tarafından ikame edilen davalar, 2847 sayılı kanunun kendilerine tanıdığı hakların yerine getirilmemesi suretiyle kanunun ihlalinden mütevellit tazminat davalarıdır. Filhakika İdarenin, kanunu ihlali halinde, memur için bizatihi kanundan neşet eden bir dava hakkı doğmaktadır. Kanundan doğan bu borcun ifası hakkındaki davaların tabi olduğu müruruzaman ise, Borçlar Kanununun 126 ıncı maddesinin üç numaralı bendindeki müruruzaman olmayıp, aynı kanunun 125.maddesindeki on yıllık umumi müruruzamandır.
SONUÇ : Netice; İzah olunan sebeplere binaen, Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Umum Müdürlüğü Memurları tarafından ve Umum Müdürlük aleyhine ikame edilen intibak hatasından mütevellit tazminat davalarının Borçlar Kanununun 125.maddesindeki on yıllık müruruzamana tabi bulunduğu yolundaki içtihatın isabetli olduğuna 3.2.1954 tarihinde üçte ikiyi geçen oyçokluğu ile karar verildi.