 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1951/10
K: 1953/2
T: 04.03.1953
DAVA : Gayrimenkullere kanunsuz olarak vaki müdahalelerin meni ve üzerine yapılmış olan binaların kali davalarında mahkeme görevinin yalnız yerin veya yer ile birlikte binanın kıymeti üzerinden tayin edileceği hakkında Temyiz 5. Hukuk Dairesinin 29.1.1951 tarih ve 6368/590, 23.5.1951 tarih ve 2963/3441 sayılı kararlarını havi ilamları arasında mübayenet bulunduğu Beşiktaş 1. Sulh Hukuk Hakimliği tarafından 1. Riyaset makamına gönderilen 19.7.1951 tarihli yazıda bildirilmiş olmasına mebni ihtilaf mevzuunu teşkil ettiği bildirilen ve yukarıda zikri geçen ilam örnekleri teksir edilerek tevzi edilmiş ve 4.3.1953 tarihine rastlıyan Çarşamba günü saat 9,30 da müzakerenin başlıyacağı Umumi Heyet Azalarına bildirilmişti.
Bugün toplanan heyete (kırkdokuz) zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten sonra 1. Reis Selim Nafiz Akyollu'nun Riyasetinde müzakereye başlanarak ihtilaf mevzuu ilamlar okunduktan ve Raportör 5. Hukuk Dairesi Reisi Osman Yeten tarafından verilen izahat dinlendikten sonra reylere müracaat olunarak :
Davaların Emlak Kredi Bankası'nın İstanbul şubesi tarafından açıldığı, Bankaya ait arsalara muhtelif şahıslar tarafından ev yapılmak suretiyle vaki müdahalelerin meni ve bu evlerin de yıktırılması istenildiği anlaşılmış ve 29.1.1951 tarihli daire ilamında yalnız arsa kıymetinin bin liranın dununda olması ve bina hakkında davalının mukabil bir davası bulunmaması itibariyle davaya bakmak Sulh Mahkemesinin vazifesi dahilinde sayıldığı halde 23.5.1951 tarihli ilamda aynı mahiyetteki davaya bakmanın mahkemenin vazifesi dışında olduğuna karar verildiği görülmüştür.
Bu davalarda hem arsaya vaki müdahalenin meni, hem de arsa üzerindeki binanın yıktırılması istenildiğine göre ikisinin kıymeti üzerinden vazifenin tayini zaruri bulunmaktadır. Arsa üzerindeki bina hakkında davalı tarafından mukabil bir dava açılmış olsa dahi suiniyetle yapılan binanın yıktırılması fahiş zararı mucip olduğu takdirde Medeni Kanunun 649 uncu maddesi hükmüne göre arsa sahibinin en az levazım kıymetini geçmeyebilecek tazminat mukabilinde binayı alması lazım geldiğine ve mahkemece bu cihette gözönünde bulundurulacağına göre davalının mukabil dava açmamış olmasının, her iki kıymet mecmuu üzerinden vazife tayini esasına tesiri görülmemiştir.
SONUÇ : Binaenaleyh, açılan dava arsaya müdahalenin meniyle beraber arsa üzerindeki binanın yıktırılması talebini ihtiva ettiği takdirde vazifenin, her ikisinin kıymeti yekunu üzerinden tayini gerektiğine 4.3.1953 tarihinde ittifakla karar verildi.