 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1950/2
K: 1952/4
T: 10.12.1952
DAVA : Yapılan tartışmalara göre mirasın açılmasiyle beraber, mirasa dahil menkul ve gayrimenkul mallar ve bütün haklar, mirasçılara intikal eder. Ancak; Mirascıların haklarını müstakil olarak kullanabilmeleri için aralarındaki iştirake son verilmesi lazım gelir. Medeni Kanunumuzun "Taksimin hitamı ve taksim mukavelesi" matlabını taşıyan 611 inci maddesinde, miras taksiminin nasıl yapılacağı gösterilmiş ve (Hisselerin teşkil ve kabzı, yahut taksim mukavelesinin akdini mütakip, taksim; Mirascılar için lüzum ifade eder. Taksim mukavelesi, yazılı olmadıkça muteber olmaz) denilmiştir. Görülüyor ki; Bu maddede, menkul ve gayrimenkul mallar arasında bir fark gözetilmiyerek mirasa dahil gayrimenkullerin dahi yazılı mukavele ile taksim edilmesi esası kabul edilmiştir.
Bu sarahat muvacehesinde Medeni Kanunun 634 üncü maddesi gereğince taksimin resmi senetle yapılması mecburiyeti iltizam edilecek olursa, sözü geçen kanunun 611 inci maddesiyle koyduğu hususi ve istisnai hükmü ihmal edilmiş olur. Diğer taraftan Medeni Kanunun 634 üncü maddesinin koyduğu resmi senet mecburiyeti, mülkiyeti nakleden akitlere aittir. Taksim mukavelesi ise, tasimden evvel dahi terekenin tamamı üzerinde hak sahibi olan mirascılar arasındaki iştirake son vererek her hak sahibinin malında münferit ve müstakil tasarruf imkanını temine matuf bir akittir. Taksim ile her mirascının hissesi ayrılmakta diğer bütün mallar üzerindeki mülkiyet hakkı düşmektedir. Bu itibarla taksim mukavelesi, mülkiyeti nakleden bir akit sayılamıyacağından bu hususta Medeni Kanunun 634 üncü maddesi tatbik edilemez.
2664 sayılı Tapu Kanununun yirmi altıncı maddesine gelince; Bu maddede mülkiyet, mülkiyetin gayri ayni haklara müteallik resmi senetlerin, Tapu Sicil Muhafızları veya Memurları tarafından yapılacağı gösterilmiş ve mirascılar arasındaki taksim mukaveleleri madde dışında bırakılmıştır. Bu haliyle madde, aslında resmi senede bağlanması gereken akitlerde Tapu Memurlarının görevini tayin etmektedir. Halbuki; Medeni Kanun taksim mukavelesi için resmi senet tanzimini mecburi kılmamıştır. Bu itibarla yazılı taksim mukavelesinin muteber olması için ayrıca Tapu Memuru huzurunda resmi senet yapılması mecburiyeti de yoktur.
Medeni Kanunun 611 inci maddesi hükmüne uygun olarak tanzim edilen Tapu Nizamnamesinin on dokuzuncu maddesinin üçüncü bendinde; (Taksim, mahkemece yapılmış olduğu takdirde mahkemenin vereceği vesika, rızaen yapılmışsa ya resmi vesika veyahut alakalıların muvafakatlarını gösterir getirecekleri gerek resmi, gerek gayri resmi beyanname, alakadarların arzusu ile doğrudan doğruya senedat küllüyatına geçirilen muvafakat beyanları, beyanname mahiyetindedir.) Denilmiş olması da aynı görüşü teyit etmektedir.
SONUÇ : Netice; İzah olunan sebeplere binaen mirasa dahil gayrimenkullerin taksimi hakkında mirascılar arasında yapılacak sözleşmenin muteber olması için yalnız yazılı olması kafi olup bu aktin ayrıca Tapu Memuru huzurunda resmi senede bağlanması mecburiyeti olmadığına ve bu itibarla 5. Hukuk Dairesinin bu yoldaki son içtihadı kanunun metin ve ruhuna uygun görüldüğüne 10.12.1952 tarihinde ittifakla karar verildi.