 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1948/6
K: 1948/12
T: 22.02.1948
DAVA : Bahis konusu edilen ilamlardan 7.4.1941 gün ve 79/67 sayılı olanında; avukatlar aleyhine suç işleyenlerin Devlet Memurları'na karşı suç işleyenler gibi cezalandırılacakları Avukatlık Kanunu'nun 48 inci maddesinde yazılı ise de, avukatların vazife sırasında işledikleri suçtan dolayı Devlet memurları gibi tecziye edilecekleri hakkında bir hüküm mevcut olmamasına ve vazifesini ihmal eden avukatın disiplin cezasıyla tecziye olunacağına binaen dosyanın Baro Disiplin Kurulunca tevdiine dair verilen kararın yazılı emir üzerine temyizen ve Başsavcılık makamından vaki itiraza binaen de Ceza Genel Kurulu'nca, avukat ve dava vekilleri hakkında vazifelerinden dolayı Ceza Kanunu hükümlerinin tatbiki; 294 üncü maddedeki fiil ve hareketlere hasredilerek vazifelerini ilgilendiren diğer hareketlerin Avukatlık Kanunu mucibince disiplin muamelelerine tabi tutulmuş olduğu gerekçesiyle tasdikine karar verilmiştir.
KARAR : Diğer 24.11.1947 gün ve 65/132 sayılı ilamda; 4237 sayılı kanun hükmüne muhalefetten sanık avukatın beraatına mütedair karar temyizen; sanığın istanbul Belediyesi Elektrik, Tramvay ve Tünel İşletmeleri Umum Müdürlüğü Hukuk İşleri Müdürlüğü ve Umum Müdürlük Müşavir avukatlığı yaptığı zamandaki faaliyetleri arasında 4237 sayılı kanun hükümlerine tabi olmak bakımından mahiyeten fark olmadığı gibi serbest avukatlık sahasındaki çalışması da Avukatlık Kanunu'nda tasrih edilen amme hizmeti mahiyetinde bulunması itibariyle ve diğer mucip sebeplerle evvelkilerden farklı sayılamayacağından bilbahis bozulmuş ve itiraz üzerine Ceza Genel Kurulu'nca itiraz reddolunarak daire kararı kabul edilmiştir.
SONUÇ : Görülüyor ki bir avukatın, avukatlığa mütaallik olarak ifa ettiği faaliyetin amme hizmeti sayılması sebebiyle 4237 sayılı kanun hükümlerinin bunlar hakkında da uygulanması gerekeceğine taalluk eden karar hilafına, başka bir karar bulunmamasına ve 7.4.1941 günlü kararda amme hizmeti hakkında bir münakaşa veya bunu ima eder gerekçe olmadığına göre Temyiz Teşkilatının Tevsii'ne dair olan kanun hükümleri mucibince birbirine aykırılık göstermeyen bu kararlar sebebiyle tevhidi içtihada mahal bulunmadığına üçte ikiyi geçen oyçokluğuyla 22.12.1948 gününde karar verildi.