 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1948/11
K: 1948/7
T: 03.11.1948
DAVA : 3008 sayılı İş Kanununun önüçüncü maddesinden anlaşıldığına göre süresi belli olmıyan sürekli iş akitlerinde işveren veya işçi tarafından iş bitmezden önce diğer tarafa ihbarda bulunulmak ve bu maddede gösterilen sürelere de riayet olunmak şartiyle iş akdi fesholunabilir. İş akdi, gerek işveren ve gerek işçi tarafından feshedilmiş olsun, işçinin ücreti tam olarak verildikten başka beş seneden fazla olan her bir tam iş senesi için ayrıca onbeş günlük ücret tutarında bir tazminatın dahi verilmesi gerektiği bu maddenin sarih hükümleri icabındandır. Ancak, İş Kanunu yürürlüğe girdikten sonra vukubulan fesihlerde meriyet tarihinden evvel geçen sürenin meriyet tarihinden sonraki hizimet süresine katılıp katılmıyacağı hakkında Yargıtay Ticaret Dairesinin muhtelif kararları arasında ihtilaf tahaddüs etmiştir.
Her ne kadar İş Kanununun 146 ıncı maddesinde "bu kanunun neşri tarihinden bir yıl sonra meri olacağı" yazılı ise de, ihtilafın halli için sadece Kanunun neşri tarihi değil, aynı zamanda tazminat talebine hak veren hukuki hadisenin vukuu tarihi ve Kanun Vazıının maksadı da göz önünde tutulmak icap eder.
Tazminat talebine hak veren hukuki hadise; İş akdinin inikat ve tamamiyetine ve ifası lazım gelip gelmediğine taalluk etmeyip bu aktin feshine müteferri bulunmasına ve fesih keyfiyetinin İş Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra vukubulmuş olmasına ve tazminat hakkı; iki tarafın arzu ve iradeleri nazarı itibare alınmıyarak mücerret işçiyi himaye etmek ve bir dereceye kadar zaruret ve ihtiyaçtan kurtarmak maksat ve sebebine dayanmış olduğuna binaen Medeni kanunun tatbiki hakkındaki kanunun birinci ve üçüncü maddeleri gereğince tazminat süresinin hesabında mer'iyetten evvelki hizmet süresinin de nazırı itibare alınması lazım gelir. Kaldı ki, onüçüncü maddenin metninde (beş seneden fazla olan her bir tam iş senesi için...) denilmek suretiyle tazminatın tayininde mutlak surette hizmet süresi esas tutulmuş ve İş Kanununun yürürlüğe girmesinden evvelki sürelerin hesaba katılmıyacağı hakkında bir sarahat dahi bulunması olduğundan evvelki sürelerin hesaba katılması; Adalet ve hakkaniyet icaplarına ve kanunun ruh ve maksadına uygun olur.
SONUÇ : İşte bu sebeplere binaen İş Kanununun onüçüncü maddesindeki hizmet süresi, bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce geçen sürenin dahi katılması gerektiğine birinci oturumda üçte iki çokluk olamadığından 3.11.1948 tarihli ikinci oturumda salt çoklukla karar verildi.