 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1944/12
K: 1944/26
T: 05.07.1944
SONUÇ : Başkasının arsası üzerine diğeri kendi malzemesiyle bina inşa veya başkasının tarlasına biri kendi fidanını gasrestikte arzın mütemmin cüz'ü halini alan bu muhdesatın mukadderatı, yer sahibinin bu inşa ve garsa muvafakat veya ademi muvafakatına göre değişir.
Bu ihdasta yer malikinin muvafakatı yoksa muhtesatın akıbetini kanunu Medeninin 648 ve 649. maddeleri tayin eder.
648. maddeki (Malikin rızası olmaksızın) kaydı, malikin rızası olursa hükmün değişiceğine işaret eden ihtirazi bir kayıttır.
Bir tertip ve insicam dairesinde kanunu medenide bu hükümler sevkedilirken yer sahibinin muvafakatiyle vaki olan ihdaslar için 650. madde ile ayrı bir hüküm vaz'ına lüzum görülmüştür.
Kanunen muteber olmıyan harici satışlarda dahi yer sahibinin inşa veya garsa muvafakatı inşa ve garsiyatta bulunan kimsenin suiniyetini tasavvur etmek imkanını selbedeceğinden yer sahibinin rızasının tahakkuk halinde 650. maddenin tatbikinde tereddüt edilmemek icap eder.
Sarih bir rıza ve muvafakat mevcut ise bu maddenin tatbiki lüzumu ötetenberi müttefekunaleyh olup Temyiz 1. Hukuk dairesinin evvelki içtihatları da bu merkezde idi.
Mezkür dairenin bu kerre tebellür eden 2. içtihadı veçhile haricen satılan gayrimenkul üzerine müşterinin inşaat ve garsiyatı hakkında sarih bir izin ve muvafakat mevcut olmayıp da bayiin satış bedelini alarak gayrimenkulü istediği gibi tasarrufu müllak ile tasarruf etmesine izin verilmesini ve bu itibarla tasarrufu müllak cümlesinden olan inşaat ve garsiyata da zımnen muvafakat edilmiş olduğunu göstereceğinden yine mezkür 650. maddenin tatbiki iktiza eder.
Filhakika bu mevzide enfüsi olan hüsnüniyet her hadiseye göre değişeceği cihetle şeklen gayri muteber bir akit üzerine şahsın hakkına istinat eden rıza ve muvafakat gibi bir tasarrufun neticeye müessir olarak hedim veya en az kıymetle temellük edebilmek hükmünü tedbil ile kıymetlerine göre muamele yapılmasını icap ettirmesi pek tabii ve zaruri olur.
Aktin şeklen tamam olmaması buna mani olmamak lazım gelir. Çünkü harici bir alım ve satıma müstenit olmıyarak bir kimse diğerinin arsası üzerine malikin sarih veya zımni rızasıyle bir bina inşa ettiği takdirde dahi kanunu medenide zikri geçen 650. maddeden başka tatbik olunacak bir madde mevcut değildir.
Alaka ve sebebsiz inşaatta hüküm böyle olunca harici bir satış alakasiyle müterafık bir rıza ve muvafakata istinatta ise evleviyetle bu madde tatbika medar olur.
Bir gayrimenkulü badehu resmi takririni vermek üzere haricen ahara satıp parasını alarak müşteriye teslim eden ve inşaat ve garsiyatı görüp men etmiyen malikin zımni rıza ve muvafakatı nazarı dikkate alınarak ve hadiseye göre enfüzi hüsnüniyet arayarak bu maddeyi tatbik etmek lüzumu aşikardır.
Tarla verip bağ ve bahçe yaptıran malikin ahar bir şahıs ile yaptığı mukavelelerde ise garsiyata muvafakat pek sarihtir. Binaenaleyh harici satışlarda malikin müşteradan keffiyedle müşteriye tesliminden inşaat ve garsiyat için bayiin zımni muvafakatı istidlal olunabileceğinden ve bağ ve bahçe vücuda getirmek mukavelelerinde bu muvafakat sarih bulunduğundan her iki halde dahi kanunu medeninin 650. maddesini tatbik edilebileceğine sekiz muhalif reye karşı 39 rey ile 5.7.1944 tarihinde karar verildi.