 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1942/40
K: 1944/22
T: 07.06.1944
SONUÇ : Hükümlerin tavzihinden bahis olan Hukuk Usulü muhakemeleri kanununun 455. maddesinin Temyiz Mahkemesi kararlarına şumulü olup olmadığı hakkında Temyiz Mahkemesi 4. Hukuk dairesiyle İcra ve İflas Dairesi kararları arasında ihtilaf mevcut olduğu verilen izahattan anlaşılmıştır.
Tavzih talebinin hükmü veren mahkemeye iki nüsha olarak ita edilecek arzuhal ile vaki olacağından bahis olan usulün 456. maddesindeki "Hüküm ve mahkeme" tabirlerinden istidlal edilerek bir hüküm mahkemesi olmıyan temyiz kararlarına karşı tavzih talep edilemiyeceği iddia olunmaktadır. Gerçi Temyiz Mahkemesi bir hüküm mahkemesi olmayıp asliye ve sulh Mahkemelerinden verilen hükümlerin mevzu kanunlara uygun olup olmadığını tetkik ile mükellef bir teşekkülden ibaret bulunmuş ise de bundan temyiz kararlarının tavzihi talep edilemiyeceği neticesi çıkarılamaz. Çünkü tavzih, müphem ve gayri vazıh olan yahut mütenakız fıkraları ihtiva eden hükümlerdeki ibhamın izah ve tenakuzun ref edilmesi demektir.
İbham ve tenakuz sulh ve asliye mahkemeleri hükümlerinde olabileceği gibi Temyiz Mahkemesi ilamlarında da olabilir. Hususiyle Temyiz Mahkemesi, usulün 438. maddesinde gösterildiği üzere temyiz olunan karar esas yönünden kanuna uygun olup da kanunu tatbikte bir yanlışlık yapılmış veya kanuna uymayan husus hakkında yeniden tahkikat ve muhakeme yapılmasına Temyiz Mahkemesince lüzum görülmemiş olursa bundan ötürü temyiz olunan kararı bozmayıp düzelterek tastik edebileceğine göre hakim ve taraflar temyiz ilamlarının şumul ve nitecelerinin veya manasının neden ibaret olduğunun tayininde tereddüt edebilirler. Yahut Temyiz Mahkemesi kararlarında birbirini nakzeden fıkralar bulunabilir, gerek ilamın icrasında gerek ittiba veya ıskar hususlarında müşkülatı mucip olmamak ve mahkemeleri yanlış bir yola sevketmemek için ilk önce ibhamı tefsir ve tavzih etmek ve mütenakız fıkraları kaldırmak lazımdır ki, bu da ancak o kararı veren Temyiz Mahkemesine aittir.
Filvaki temyiz kararları aleyhine tashihi karar talep olunabilirse de bu husustaki temyiz ilamının tavzihi talep edilemiyeceğine delil olamaz. Çünkü Temyiz 3. Hukuk Dairesinden sadır olan kararlar aleyhinde tashihi karar talebi kanunen kabul edilmemiştir. Diğer temyiz daireleri kararlarına gelince, bunlarda da tashihi karar talebi bir müddetle mukayyettir. Halbuki 455. madde mucibince hükmün icrasına kadar ibhamın tavzihi ve tenakuzun ref'i talep olunabilir. Bundan başka tashihi karar ile tavzih talebi sebepleri bir olmayıp başka başka şeylerdir. Tashih sebebi olmayan herhangi bir ibham ve tezadın tavzih sebebi olabileceği gibi tashihi karar hakkı kullanılmak için de ilk önce temyiz kararındaki ibhamın tavzihine ve tenakuzun ref'ine lüzum ve ihtiyaç hasıl olabilir. Zikrolunan mucip sebeplere binaen tavzih talebi, mahkeme hükümlerine olmayıp Temyiz kararlarına da şamil olduğuna 7.6.1944 tarihinde üçte iki çoğunlukla karar verildi.