DAVA : Takibi şikayetname itasına bağlı bir cürümden dolayı doğrudan doğruya mutazarrır olan kimsenen dava etmesi asli bir kaide omasına ve böyle bir cürümden doğrudan doğruya mutazarrır olan kimseden maada kimselerin dava edebilmeleri için kanunda bir sarahatın mevcut olması icap eylemesine ve karısı namına kocanın dava edebilmesi hakkında gerek Ceza Kanunu'nda ve gerek Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda bir sarahat mevcut olmamasına ve Ceza Kanunu'nun 488. maddesindeki hüküm ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 344. maddesinin son fıkrasındai hükmün bu maddelerde yazılı ahvale maksur ve münhasır bulunmasına ve her ne kadar evli bir kadın hakkında tayini madde suretiyle zina isnat olunduğu ve bu isnadın kocası huzurunda ve kocasına karşı yapıldığı surette bi isnattan dolayı kocanın da haysiyeti haleldar olması bakımından dava hakkı mevcut ise de bu dava hakkı kendisinin de aynı zamanda hakarete düçar olmasından ileri gelmesine göre karısı hakında tayini madde suretiyle kocası huzurunda yapılmış olan zina isnaddan dolayı karısı namına kocasının dava hakkı bulunmadığı ve koca huzurunda ve karı gıyabında vaki olan böyle bir isnadın mevsuf hakaret suçunun unsurunun ihtiva eylemediği cihetle mütecavize bu isnadından dolayı adi hakaret suçundan ceza tayini iktiza ettiğine birinci içtimada reylerde sülüsan ekseriyet hasıl olmadığının ikinci içtimada mutlak ekseriyetle 11/11/942 tarihinde karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972