 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1940/35
K: 1941/17
T: 14.05.1941
DAVA : Bağ işlerinde kullanılmak ve vadesinde bizzat getirip kooperatif veznesine eda olunmak kaydıyla istikraz olunan paranın zirai kredi kooperatifine veya emir ve havalesine tediye ve vadesinde ödenmediği takdirde tahsil masrafıyla faiz ve komisyonun tesviye ve mahsul kooperatifin müsaadesi alınmaksızın satıldığı surette borcun yüzde on tazminatla birlikte ita edileceğini natık olarak mezkur kooperatife verilen borç senedine müsteniden yapılan takip neticesinde senedin ticari mahiyette olmaması ve aradan on sene geçmemiş bulunması hesabıyla borçlunun müruruzaman itirazının ref'i hakkında Kemalpaşa İcra İşleri Tetkik Mercii'nden verilen 7/1/1939 tarihli kararın tasdikine mütedair temyiz mahkemesi ve İcra ve İflas Dairesi'nin 21/3/1939 tarih ve 917/1733 numaralı kararıyla ayni mealdeki diğer kooperatif senedine müsteniden sözü geçen yer mahkemesinde açılan davanın, senedin emre muharrer olması ve üç senelik müruruzamana tabi bulunması sebebiyle reddi hakkındaki 3/5/1938 tarihli hükmün tasdikine dair Temyiz Mahkemesi Ticaret Dairesi'nin 12/2/1940 tarih ve 3349/311 numaralı kararı arasındaki tezat ve mübayenetin tevhidi içtihat yolu ile halli lüzumu Adliye Vekaleti Hukuk İşleri Umum Müdürlüğü'nün 30 Temmuz 1940 tarih ve 7533 sayılı iş'arına atfen Cumhuriyet Başmüddeiumumiliği'nden 1/8/1940 tarih ve 3127 numaralı yazı ile bildirilmiş olmakla 14 Mayıs 1941 tarihinde toplanan Tevhidi İçtihat Heyeti Umumiyesi'ne kırk yedi zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten ve dosyadaki kağıtlar okunduktan ve hadise bir kerre de 1. Reis İhsan Ezgü tarafından izah edildikten sonra söz alan;
İcra ve İflas Reisi Abdullah; İki daire arasında ihtilaf mevzuunu teşkil eden senet adidir, çünkü borçlu mahsulünü alacaklının müsaadesi alınmaksızın satarsa tazminat itasını taahhüt etmiştir. Böyle bir kayıt ticari senetlerin ihdasından maksut olan tedavül keyfiyetine mani teşkil eder. Halbuki emre muharrer senetlerin havi olması lazım gelen şartlardan biri de bila kaydü şart bir meblağı muayyen vadini havi olmasıdır. Bu senette ise bu şart tahakkuk etmiş değildir. Çünkü icraca keyfi bir taahhütle kayıtlıdır. Hulasa böyle bir senede ticari mahiyet vasfını vermeye Ticaret Kanunu'nun 604, 605. maddeleri sarahatı müsait bulunmamaktadır ve mezkur senedin adi addi zaruridir.
Kazım ; Bizzat getirmek demek muayyen meblağın kayıt ve şart ile tediyesini tazammun etmeyen bir ibaredir. Diğer kayıtlar emre muharrer senet olmaktan çıkarmaz.
Nuri; Tarafeynin kast ve niyetini aramaya mecbur değiliz, demeleriyle, neticede:
SONUÇ : Nakit gibi elden ele tedavül etmek üzere ihdas olunan emre muharrer senetlerin Ticaret Kanunu'nun 604. maddesi mucibince diğer şartlar arasında bila kaydü şart bir meblağı muayyen ifası vaadini de mutazammın olması meşrut bulunmuş ve müteakip 605. maddede maddei sabıkada mezkur mevaddan ari olan bir senedin müstesna ahval haricinde emre muharrer senet kıymetini haiz olamayacağı zikr ve tasrih kılınmış olup Temyiz Ticaret ve İcra ve İflas Daireleri arasındaki ihtilafa mevzu teşkil eden bahsi geçen senette bağ işlerinde kullanmak üzere istikrazda bulunan borçlu mahsulünü alacaklı kooperatifin müsaadesi alınmaksızın sattığı surette yüzde on tazminat itasını taahhüt etmiş olmasına ve binaenaleyh ticaret senetleri ihdasından maksut olan tedavül keyfiyetine mani ve engel olan bu kabil taahhütleri havi senetlere ticari mahiyet ve vasfını vermeye yukarıda geçen maddelerin sarahatı müsait bulunmamasına binaen ticari veya adi olduğunda ihtilaf hasıl olan işbu senedin emre muharrer senedat cümlesinden olmayıp adi senet mahiyetinde olduğuna ekseriyetle 14.5.1941 karar verildi.
AYKIRI GÖRÜŞ
Ticari ve adi olduğunda ihtilaf hasıl olan senetler, tetkikinden de anlaşıldığı üzere Ticaret Kanunu'nun 604. maddesinde yazılı şartları cami bila kaydü şart muayyen bir meblağ ifası vadini mutazammındır.
Kooperatifin müsaadesi alınmadan mahsulünü sattığı takdirde yüzde on tazminat itası taahhüdü Zirai Kredi Kooperatifleri Kanunu'nun dördüncü maddesi hükmü icabındadır. Bu kanuni hükmün senette yer bulması muayyen bir meblağın kaydü şart ile tediyesi demek olmadığı gibi bu kayıt senedin tedavülüne engel ve binaenaleyh emre muharrer senet vasfının da ziyaına sebep teşkil edemez.
Bu itibarla senetler emre muharrerdir. Bir suretle adi senet mahiyetine inkılap etmemiştir.