Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1940/14
K: 1942/9
T: 15.04.1942
DAVA : Suçtan zarar gören küçüklerin gerek müdahale yolu ile ve gerek şahsi dava müddeisi sıfatiyle dava ve şikayet hakkına malik olup olmadıkları noktasından Temyiz Ceza Heyeti Umumiyesinin 6.6.1938 tarih ve 87/95 ve 26.2.1940 tarih ve 55/22 numaralı kararları arasında mübayenet görülmüş olmakla keyfiyetin tevhidi içtihat yolu ile hal ve telifi Cumhuriyet Başmüddeiumumiliğinin 15.4.1940 tarih ve 1609 sayılı müzekkeresiyle istenilmesine mebni 15 Nisan 1942 tarihinde toplanan Heyeti Umumiyeye kırk üç zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten ve mezkür müzekkere ile ihtilafın mevzuunu teşkil eden ilamlar okunduktan ve hadise bir kerre de 1. Reis İhsan Ezgü tarafından izah edildikten sonra söz alan :
İbrahim Ethem : 344. maddenin sekizinci bendini okuyarak, bu nokta yüksek heyetçe gözönünde tutulmak ve bu satırlara mana vermek lazımdır. Zira bizim mümessili olanların dava açamayacağı hakkında kararlarımız vardır. Heyeti Umumiye de bunu kabul etmiştir. Bu fıkralara iki mana verebiliriz.
1- Mümessil varken mümeyyizler dava açamaz.
2- Mümeyyizler dava açabilir. Mümessiller de teyidi mahiyette dava açar.
Halil İbrahim : Suçtan zarar gören herkes dava açabilir. Bunu bir takım kuyud ve şuruta tabi tutmak cürmün delillerini zafa uğratmak gibi neticeler doğurabilir. 344. maddedeki kayt (Mümessili varsa) kaydiyledir. Şarta muallaktır. Bizim dairemize gelen işler müdahil olmak itibariyledir.
Bedri : Hadisemizde mevzuubahis olan ilamlardaki işler iddianame ile açılan davalardır ki artık 344. madde mevzuubahis olamaz.
Abdullah : Ceza kanunlarında davaya ehliyet hakkında bir hüküm mevzu değildir. Ancak Ceza Usulü Muhakemesinin 344. maddesinin bir fıkrasında Kanunu Medeninin ehliyete müteallik hükümlerinin ceza işlerinde de cari olacağına dair sarahat vardır. Bir hüküm de vaz edilmiştir. Bundan maada hallerde medeni hukuk bakımından ehliyete müteallik bilcümle hükümlerin ceza mesailinhde de tatbiki lazım gelmektedir. Medeni Kanunda davaya ehliyet hususunda kat'i ve sarih bir hüküm mevcut değildir.
Hukuk Usulü Muhakemesi Kanununun otuz sekizinci maddesinde davaya ehliyetin Medeni Kanun ile tayin olunduğu beyavn olunmuştur. Medeni Kanunda ise arzettiğim gibi davaya kimlerin ehil ve kimselerin ne ehil olduklarına dair bir maddeye tesadüf olunamaz.
Bir çok maddelerin tetkikinden istihbat olunabilir. Medeni Kanunun ehliyet meselesine taalluku olan maddelerini hulasaten tekrarlamak faideli olur.
1- Mümeyyiz olan reşit iktisaba da iltizama da ehildir.
2- Mümeyyiz olmayanların tasarrufu hukuki bir hüküm ifade etmez.
3- Akıl hastalığı, zaifliği, küçüklük, sarhoşluk gibi makul surette hareket iktidarından mahrum olmayanlar Kanunu Medenice mümeyyiz sayılır.
4- Mümeyyiz olmayanlar, küçükler, mahcurlar medeni haklarını kullanamazlar.
5- Mümeyyiz olan küçüklerle mahcurlar kanuni mümessillerinin rızaları munzam olmadıkça tasarrufta bulunamazlar. Ancak ivazsız iktisapta ve şahsa merbut haklarda mümessillerinin rızasına muhtaç değillerdir.
Şahsa merbut haklar, nafaka, boşanma, nişan, isim, tebdili, küçüğün aleyhinde yapılan haksız muamele ve saire gibi bunlardan başka baba ve ananın müsaadesiyle bir sanat veya ticaretle iştigal eden küçükler bu muamelelerinden dolayı davaya ehildirler. Onbeş yaşını iknmal eden ve temyiz kudretini haiz olan küçük kendi malında vasiyet tarihi ile tasarruf edebilir. Kanunu Medeninin bu maddelerini okuduktan sonra davaya ehliyet meselesi kendiliğinden anlaşılır. Yani Medeni Kanun hükümleri mucibince şahsi veya mali olsun her hangi bir muameleyi ifa salahiyetini haiz olan kimse bu kabim muamelelerden dotğan ihtilaflardan dolayı davaya ve müdafaaya ehil olur. Ceza Usulü Muhakemeleri Kanununnu 344. maddesine dönelim. Bu maddedeki suçların çoğu şahsa m erbuttur. Yalnız menkul ve gayrimenkul malları tahrip suçu şahsa bağlı suçlardan değildir. Bu maddenin bir fıkrası dava ehliyeti meselesinde Kanunu Medeni hükümlerinin tatbik olunacağını tasrih etmekle beraber diğer bir fıkrasında da mağdur küçüklerin mümessileri varsa davanın anlar tarafından açılacağı beyan olunmuştur. Şu halde bu fıkrai istisnaiyeye göre şahsi veya mali haklarda küçüğün mümessili varsa davanın behemehal anın tarafından ikamesi lazım gelir. Mümessili olan mağdur dava açmak hakkına malik değildir. Mümessil yoksa medeni hukuk hükümleri harfiyyen tatbik edilir. Yani şahsi haklarla icrasına mezun olduğu muamelelerde mümessili olsun olmasın küçük, dava hakkını haizdir. Ceza işlerinde ise böyle değildir. istisnai hükme göre davanın mağdur küçük tarafından değil mümessili canibinden açılması icap eder. Tabiri aharla mümessilin olduğu yerde şahsi haklarda da küçüğün hakkı davası yoktur.
Cevat : 344. madde alelıtlak konulmuş bir maddedir. Şahsa vaki bir taarruzda bu madde nazara alınmaz. Bir çocuğun tasarrufatı kavliyesi muteber olmaz. Tasarrufatı fiiliyesi daima muteberdir. Tabii hakkın isn ile alakası da yoktur. Şahsa vaki tasarruflarda hem müdahil olur, hem de davacı olur.
Akil : Döğülen bir mümeyyiz velisi vasisi olduğu halde dahi dava edebilir. Döğdüğü zaman ceza veririz de döğüldüğü zaman niçin davasını kabul etmeyiz?
Galip : O halde on yaşında olan mümeyyiz dava edemeyecek midir? Kanunu Medenide yaş tahdidi bulunmadığına göre ceza ehliyeti noktasını gösteren maddeye bağlı mı kalacağız?
1. Reis : Şahsa merbut haklarda mümessili olsa bile mümeyyiz olan küçüğün davasını kabul etmek lazımdır. Mümessilere de bu hak verilmiştir. Dava açabileceklerini tayin eden Kanunu Medenidir. (Dava) denildiğine göre hukukta eder, ceza davalarında edemez, demek de doğru değildi, demeleriyle reye müracaat olunarak neticede :
Suçtan zarar gören küçüklerin gerek müdahale yoluyla ve gerek şahsi dava müddeisi sıfatıyla dava ve şikayet hakkına malik olup olmadığını tayin emrinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda ve Kanunu Madenide mevcut olan ahkam gözden geçirildikte, resen takibine cevaz ola veya Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344. maddesinde gösterilen v etakibi şikayete bağlı bulunan suçların gayrisinde küçüklerin dava hakkına malik olup olmadıkları hakkında mezkur Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda bir sarahat mevcut değilse de Kanunu Medeninin 16. maddesinde şahsa merbut olan haklarından dolayı mümeyyiz olan küçüklerin daa hakkına malik bulundukları tasrih edilmek suretiyle uçtan zarar gören mümeyyiz küçüklerin kendi kendilerine dava ve şikayette bulunmaları kanunen tecviz edilmiş olmasına ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344. maddesi hükmünce kanuni mümessillere şahsi dava açmak hakkının verilmesi, doğrudan doğruya suçtan zarar gören ve Kanunu Medeni hükmünce şahsa merbut olan haklarından dolayı dava açmağa filesas salahiyetleri mümeyyiz küçüklerin dava ve şikayette bulumadıkları takdirde onların yerine kaim olarak menfaatlarını himaye etmekten iebaret bulunmasına nazaran kanuni mümessilinin rızası olsun olmasın mümeyyiz küçüklerin doğrudan doğruya şahıslarına karşı işlenmiş olan suçlardan dolayı dava ve şikayet hakkına malik olduklarına mevcudun üçte ikisinin reyleriyel 15.4.1942 gününde karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini