 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1937/23
K: 1938/9
T: 23.02.1938
DAVA : Kaçırıp ırza geçmek suretiyle tekevvün eden suçların 2275 numaralı kanunun yaş haddine göre mülga 430 ve 431. maddelerine tevfikan cezaları tayin edilmiş bulunduğu halde bu maddelerin 3038 numaralı kanunla değişen mahiyetleri noktai nazarından kaçırmak ve ırza geçmek şeklinde iki fiile ayrılmış bulunmalarından dolayı kaçırmak ve ırza geçmenin taayyün edecek kanuni vasıfları ve cezayı artırmağa saik şiddet sebepleriyle düşünülüp düşünülemiyeceği hakkında 1. Ceza Dairesi'nin 2 kararı arasında mevcut ihtilafın tevhidi içtihat yolile halli çoğunlukla karargir olduktan sonra tebarüz eden noktai nazar farkı hakkında yapılan müzakere sonunda şu neticeye varılmıştır.
Fiilin işlendiği zamanın kanunu ile sonradan neşrolunan kanunun hükümleri birbirinden farklı ise hükümleri maznunun daha lehinde olan kanunun tatbiki lazım geleceğini gösteren Ceza Kanun'un 2. maddesini ihtiva eylediği kat'i esaslar nazara alınarak mütalaa etmek iktiza eyleyeceğine ve metni maddede yazılı fiilin işlendiği zamanın kanunu ile sonradan neşrolunan kanunun hükümleri cümlesindeki kanun kelimeleri bütün şümul ve vüs'atı manasıyla hüküm ifade edip yeni ve eski kanun hükümlerinin birbiriyle karıştırılmaması lazım geldiğine ve tatbikat sahasında her iki kanunun mukayesesi yeni kanundan evvel işlenen suçlar hakkında evvela mer'iyetinden kaldırılmış olan kanuna nazaran tatbiki icap edecek ceza tayin ve ondan sonra o fiilin yeni kanunda gösterilen cezası da hesap olunmak suretiyle hasıl olacak neticeye göre hangisi lehte ise onun tatbiki şekliyle mümkün olduğuna ve muaddel 430 ve 431. maddelerde mevcut kanuni esbabı müşeddideninden dolayı cezanın artırılamaması yukarıda yazılı 417 ve 418. maddelerin kendilerinden evvelki maddelere matuf ve mahmul olduğu hakkındaki sarahattan ileri geldiği cihetle bu hususta müktesep bir hakkın mevcudiyeti de iddia edilemeyeceğine ve çünkü Ceza Kanunu'nun 2. maddesindeki esas noktasından cezaların mukayesesinde kaidenin mülahaza edilebilecek yeri bulunmadığına ve 418. maddedeki ma'uyibeytte mündemiç ahval meyanında kızlık bozulmanın da bulunduğu Medeni Kanun itibariyle mergup vasıf sayılması bakımından cayi münakaşa olamayacağına binaen zorla kaçırıp zorla ırza geçerek kızlık bozmak suçundan muaddel 431 veya 430. maddelerle verilmiş olan cezaların 3038 numaralı kanunla değişen mahiyetleri ve ikiye ayrılmaları itibariyle ırza geçmekten ceza tahdit ve tertip edilirken 414 veya 416. maddelerle verilen cezaların, tahakkuk edecek kanuni esbabı müşeddide nazara alınmak suretiyle, 414/2 ve 417 veya 418. maddelerle artırılması lazım geldiğine ve bu veçhile cezaların artırılmasında müktesep hakkın ihlali gibi bir vaziyetin vücut bulduğu iddiası doğru olmadığı gibi her iki kanunun suçlu lehine mukayesesinin de ancak suçların bu kanunlara göre cezayı artıran veya eksilten bütün sebepleri ve icaplariyle mütalaası şekliyle tatbiki zaruri bulunduğuna mayubiyette ve cezaların bu veçhile mukayesesinde çoğunlukla 23.2.1928 tarihinde karar verildi.