 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1936/8
K: 1936/15
T: 03.06.1936
DAVA : Hüviyeti hakkında yalan beyanatta bulunanlar için "zarar husule gelip gelmeyeceğini" gözönünde bulundurmak icabedip etmediği hususunda Temyiz Mahkemesi 4. Ceza Dairesi ilamları arasında hasıl olan içtihat ihtilafının tevhidi için bu işe ait ilam suretleri Başmüddeiumumilik memuriyetinin .... ünlü tahriratile 1. Riyasete verilmekle 3.6.1936 gününde toplanan Heyeti Umumiye'ye 48 zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten sonra söz alan daire Reisi Mecdi :
Kanun maddelerini okuduktan sonra, ızrar kabiliyeti olan sahteliğin cezalandırılacağına dair şerh vardır. Hadisede birinde babasının ismini almıştır, ötekinde gayri muayyen, mevhum bir isim almıştır.
Ferit; Bendenizce her ikisinde de suç teşkil etmez. Hilafı hakikat beyanatta bulunmak sahtekarlık değildir. Sahteliğin avakıbi tekemmül ederse ihtimali zarar kafidir. Hilafı hakikat beyanatta mutlaka zararın vukuu şarttır. Bu iki karar mübayindir.
Mecdi ; Daire zararın husulünü şart olarak kabul etmiştir. 1.sinde zararı gördük ve mülahaza ettik, diğerinde görmedik. Binaenaleyh bu bakımdan ihtilaf yoktur zannederim, demeleri ile re'ye vazedilerek neticede :
TCK.nun 343. maddesi şümulüne giren suçlarda esasen umumi veya hususi bir zararın husule gelmesi şarttır. Ayni meseleden mahkum olan 2 şahsa ait hükümlerin biri zararın husulü anlaşılamadığı cihetle bu noktadan ve diğer hükümde bu cihet tahakkuk ettiği halde diğer esbaptan bozulduğu dairesi aidesince verilen izahattan anlaşılmış ve binaenaleyh iki noktai nazar te'lif edilmiş olmakla tevhidi içtihada mahal olmadığına 3.6.1936 gününde karar verilmiştir.