Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1936/26
K: 1936/35
T: 18.11.1936
DAVA : TCK.nun 526. maddesinin tatbikini istilzam eden fiillerin dava mürüruzamanını tayin hususunda Ceza Umum Heyeti ile 2. Ceza Dairesi kararları arasında hasıl olan içtihat ihtilafının halli Başmüddeiumumilik makamından talep ve bu işe ait ilam suretleri daireye verilmekle 18.11.1936 gününde toplanan Hey'eti Umumiye'de keyfiyet müzakere edilerek neticede;
Muhtelif içtihatları ihtiva eden hükümlerin ikisi de TCK.nun muaddel 526. maddesine istinat etmektedir. Bu itibarla ihtilafın halli ve içtihadın tevhidinde bu muaddel maddenin tetkik ve tahlile tabi tutulması icap eder.
526. maddede yazılı memnu fiillerin ceza müeyyidesi son tadilden evvel bir aya kadar hafif hapis ve (50) liraya kadar hafif para cezası idi.
Ceza Kanunu'nun cezalardan bahseden 2. babının 11. maddesi suçları cürüm ve kabahat olarak bir taksime tabi tuttuktan sonra herbirine ait ayrı nev'i ve mahiyette mevzu cezaları saymış ve bu sayışta cezaların birbirine nisbetle ağırlıkları derecesine göre bir sıra gözetmiştir. Bu arada kabahat cezalarını da şiddet dereceleri itibariyle 1 - Hafif hapis, 2 - Hafif Cezai nakdi, 3 - Muayyen bir meslek ve san'atın tatili icrası olarak tayin etmiştir.
Bu beyan ve tertip ile esasta cisme tevcih olunan cezaların mala müteallik cezalardan daha ağır ve elemli olduğu hakkındaki duygu ve nazariyle kanunun da kabul ve teyit ettiği bir mevzu olmuştur.
Bu cezaların başlı başına yalnız tatbik olundukları yerlerde birer Asli Ceza olduklarına hiç şüphe yoktur. Fakat birlikte tatbik olundukları yerlerde mahiyetleri ve alacakları vasıf TCK.nun Mevkii Mer'iyete Vaz'ına Müteallik Kanunu'nun 20. maddesinin 2. fıkrası hüküm ve maksudu ile belli olur.
Hakikatta sözü edilen kanun maddesinin müstakil bir hüküm ve kaideyi ihtiva eden 2. fıkrasında, "hapis cezasına fer'i olan cezai nakdilen fiilin nev ve mahiyetini tayine esas olamaz" denilmekte ve bu açık yazı ile hapis ve para cezasının birlikte tertip ve hükmolundukları yerlerde para cezasının fer'i ceza olduğu ve fiilin nev'i ve mahiyetini tayinde bu para cezasına bakılmayıp Asli Ceza olan hapis cezasının esas tutulacağı kaidesi konmaktadır.
Bu kaide eski ve yeni ceza kanunları tatbiklerine şamil umumi bir mevzudur. Bunun sadece intikal devresi tatbiklerine münhasır olduğu iddiası, kanuni hiç bir sarahat ve delalete istinat etmediği gibi bu mevzuda gözetilen asıl maksada da aykırı düşer.
Bir kaide, sonradan kaldırılmış olmadıkça şümulüne giren bütün hadiselerde her zaman tatbik olunmak gerektir.
TCK.nun 102. maddesi asli cezalar itibariyle suç taksimatını öne koyduktan sonra şu nevi cezayı müstelzim cürümlerde şu kadar ve bu nevi cezayı müstelzim fiillerde (burada fiilden maksut kabahattır) bu kadar müddet geçmekle dava ortadan kalkar, diye dava mürüruzaman müddetlerini beyan ve tayin ediyor.
Bu madde ile yukarda sözü geçen Mer'iyet Kanunu'nun 20. maddesinin 2. fıkrası hükmü karşılaştırılarak hadise tetkik ve tahlil olunursa görülürki hapis ile birlikte hükmolunan para cezası fiilin nev'ini tayine esas olamayacağından ve fer'i ceza olduğundan bu mahiyette bir ceza ölçüsü ile 102. madde ifadesi içerisinde bir suç nev'ini bulmak ve sonra ona göre müruruzaman müddetini tayin etmek mümkün olamaz. Çünkü 102. madde açık beyanı ile asli cezalar delaletiyle önce fiilin nev'ine temas ettikten sonra müruruzaman müddetini tayin etmiştir.
Bu mevzuda fiilin nev'ini tayine yaramayan bir fer'i ceza ile suç nev'ini tayine ve ona göre müruruzaman müddetini tesbite kanun ifade ve sarahatı cevaz vermez.
Hülasa, fer'i cezanın müruruzaman hesabında bir ölçü olamaması kanuna dayanan bir neticedir.
Bundan başka Ceza Kanunu'nun 112. maddesinin "nevileri başka başka cezaları havi hükümler, en ağır ceza için konulan müddetin geçmesiyle ortadan kalkar" diye yazılı olan fıkrası hükmü de yukandanberi ileri sürülen iddia ve neticeyi müeyyit bulunur.
Hapis cezasının para cezasından nevi itibarile daha ağır olduğu kanun ifadesine dayanılarak yukarıda beyan ve izah edilmiş olduğundan böyle iki nevi cezayı ihtiva eden hükümlerde ceza müruruzamanını hesap ve tayinde ağır neviden olan ceza esas tutulurken dava müruruzamanını hesapta başka türlü düşünmek kanunun ayni maksat ile koyduğu kaidelere karşı sebebi izah olunamayan bir aykırılık olur.
İşte yukardanberi beyan ve tafsil olunan mucip sebeplere binaen 526. maddeye uyan memnu fiillere ait dava müruruzamanının bu madde mevzu daha ağır neviden olan hapis cezasının son haddi itibarile 102. maddenin 6. fıkrası hükmüne göre hesap ve tayini icap edeceğine ilk celsede sülüsan ekseriyet hasıl olamamasına mebni bu toplantıda mutlak ekseriyetle 18.11.1936 gününde karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini