 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihatı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1935/116
K: 1936/3
T: 7.2.1936
765/m.81
2330 Sayılı Af Kanunu'nun neşrinden evvel infaz edilmiş ve bu kanunun şümulü dairesine girmiş olan ceza mahkumiyetlerinin tekerrüre esas olup olamayacağı hususunda Temyiz Mahkemesi 4. Ceza Dairesi'nin 13.4.1935 gün ve 2851/2229 sayılı kararı il 1. Ceza Dairesi'nin 27.4.1935 günlü ve 2925/1238 sayılı kararı arasında hasıl olan içtihat ihtilafı üzerine gönderilen ilam örnekleri çoğaltılarak Heyeti Umumiye'ye dağıtılmış ve toplantı günü için de 7.2.1936 günü tayin ve bildirilmiştir.
Tayin olunan günde 1. Reis İhsan Ezgü'nün başkanlığı altında toplanan Heyeti Umumiye Başmüddeiumumi Yusuf Nihat da dahil olduğu halde 48 zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten sonra söz alan 1. Ceza Reisi Halil İbrahim :
2330 no'lu Af Kanunu ihtiva ettiği hükümler itibarile 3 hal tasavvur ve kabul etmiştir : 1 - Henüz takip safhasında bulunan ve cezasının müntehası 5 sene hapisi geçmeyen suçlar, 2 - Hükmedilmiş veya edilecek bundan fazla cezayı müstelzim suçlarda verilecek veya verilmiş hükümlerden muayyen bir nispet dahilinde tenzilat yapmak, 3 - Hükmedilmiş yani kesbi kat'iyet etmiş 3 seneyi geçmeyen mahkumiyetleri af etmek. 3. şıkta yani 3 seneyi geçmeyen mahkumiyetleri af etmek. 3. şıkta yani 3 seneyi geçmeyen hürriyeti bağlayıcı bir ceza veya para cezasıle mahkum olanlar fer'i cezalara da şamil olmak üzere af edilmiştir. Bunda da iki hal tasavvur olunmuş, ceza ya infaz edilmiştir yahut infaz edilmemiştir. Eğer infaz edilmemişse fer'i cezalar da birlikte af olunmuştur. Eğer infaz edilmişse Af Kanunu'nun 12. maddesi hükmü dairesinde bu maddenin hukuki neticelerinden istifade ederler.
Ceza Mahkumiyetlerinin hukuki neticelerinin ne olduğu Ceza Kanunu'nun 3. babında sayılmıştır ki 31. maddeden 43. maddeye kadar olan hükümleri ihtiva eden bu maddeler içinde tekerrürden bahseden bir madde yoktur. Tekerrür kanunun 8. babında ve 81. maddeden 89. maddeye kadar olan hükümlerde gösterilmiştir.
Binaenaleyh Af Kanunu'nun tekerrürle bir alakası yoktur ve Kanunun mevzuundan hariç bırakılmıştır. Yalnız istisnaları gösteren 12. maddede sirkattan mükerrer olanlarla ikiden fazla mahkumiyeti sabıkası olanların aftan istifade edemiyecekleri gösterilmiştir. Şimdi kanunun meriyet mevkiine konulmasından evvel fer'i cezalarla birlikte asıl cezası infaz edilmiş olan bir mahkumun muayyen müddet içinde yeniden affa tabi olmayan bir suç işlediği takdirde evvelki mahkumiyetin tekerrüre esas olamıyacağını tespit eden hiç bir madde yoktur.
Zaten tekerrürden bahseden 81. maddenin metni buna manidir. Maddede aynen, ( bir kimse 5 seneden ziyade müddetle muvakkat bir mahkumiyete uğradıktan sonra cezasını çektiği veya ceza sakıt olduğu tarihten itibaren 10 sene içinde diğer bir cürüm daha işlerse mükerrer sayılır ) deniliyor. Bu maddede cezanın sukutu şüphesiz müruruzaman ve aftan başka hallere mahmul olamaz.
Her kanunun mer'i olduğu zamanda taalluk ettiği hadiselere tatbik olunması umumi kaidelerdendir. 2330 no'lu Af Kanunu mademki hali takip ve infazda bulunan suçları dairei şümulüne alıyor, o halde bu kanundan mukaddem infaz edilmiş ve artık kanunla alakası kesilmiş olan suçların bu kanunla alakasını düşünmeğe hiç bir lüzum görmüyorum ve görülmesine imkan bulamıyorum.
Başmüddeiumumi : Affı umumi olunca mücrimiyet mevcut olan halde maksurdur.
Ferit : Suçun cezası 5 sene olup ta buna 2 sene ceza verirse burada mevzuu bahsolacak suçtur, hüküm değildir. Bu takdirde de affı hususi mevzuubahs olabilir. Umumi aflar cürme lahik olur.
Başmüddeiumumi : Hükümle maznuniyet kalkmıştır. 2330 no'lu kanunda affı hususi mevzuubahis değildir. Affı umumii nakıs denebilir. Affı hususi, esbabı muayyeneden dolayı bir maznun hakkında sadır olan aftır, demelerile neticede: 2330 no'lu kanunun 1. ve 2. maddelerinin şümulü dahiline giren suçlara ait ceza davalarıyla sureti kat'iyede hükmedilmiş olan cezalar ve mahkumiyetten mütevellit bütün ceza neticeleri affedildiği ve bu kanunun neşrinden evvel haklarında verilen bu kabil mahkumiyet kararları infaz edilmiş olanların mezkür 2. maddenin hukuki netayicinden istifade edecekleri tasrih kılındığı ve umumi af, taalluk ettiği fiil ve cezaları bütün neticeler ile birlikte ortadan kaldıracağı cihetle Af Kanunu'nun neşrinden evvel infaz edilmiş olmakla beraber bu kanunun şümulüne giren ceza mahkumiyetlerinin tekerrüre esas tutulamayacağı 7.2.1936 gününde takarrür etmiştir.