 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1972/76
K: 1974/478
T: 03.05.1974
DAVA : Taraflar arasında cereyan eden alacak davasının yapılan yargılaması sonunda MENEMEN İş Mahkemesinden davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesince (Davacının işverenle münakaşa ederek iş yerinden ayrıldığı cihetle iş sözleşmesinin davacı tarafından bozulması sebebiyle ihbar, kıdem tazminatıyla ücretli izni parasına ilişkin isteklerin hüküm altına alınmasının bozmayı gerektirdiği) nedeniyle hükmün bozulmasına, 972/11738 sayılı ile 14.5.1971 gününde karar verilip yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda işçinin işine işverenin son vermiş bulunduğu ve ücretli izin parasının ise kusur aranmadan verilmesi gerektiği düşüncesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kagıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR :1 - İhbar tazminatı niteliği bakımından ancak fesih bildirimine muhatap olan ve fakat kendisine İş Kanununu 13. maddesinde öngörülen önel tanınmayan tarafça istenebilecek bir hak olup sözleşmeyi bozan taraf karşı taraftan ihbar tazminatı istemek hakkına sahip değildir. Sözleşmeyi bozanın işçi veya işveren olmasının ve sözleşmenin haklı nedene dayanılarak bozulmuş bulunmasının bu konuda herhangi bir etkisi yoktur. O halde olayda iş sözleşmesi davacı işçi tarafından bozulduğundan davacı ihbar tazminatı isteyemez.
2 - İş Kanununun 16. maddesinin ilk fıkrasında şöyle denilmiştir: "Süresi belli olsun veya olmasın, sürekli hizmet akitlerinde işçi aşağıda yazılı hallerde, dilerse akdi süresinin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin feshedebilir". Bu hüküm uyarınca öngörülen hallerde biri 16. maddenin II/e bendi gereğince iş şartlarının esaslı bir tarzda değişmesi, başkalaşması veya uygulanmamasıdır. Bu koşulların gerçekleşmesi halinde işçi iş sözleşmesini bozarsa, kendisine İş Kanununun kıdem tazminatını düzenleyen 14. maddesi hükmünce üç yıldan fazla çalışmış olmak şartıyla işe başladığından itibaren her tam yıl için 15 günlük ücreti tutarında tazminat verirler. Ancak şu husus da ayrıca belirtilmelidir ki, objektif iyiniyet kurallarına göre işçi kendi yararına olan değişiklik, başkalık veya uygulamamalara dayanarak bildirimsiz fesih hakkını kullanamaz.
3 - Yıllık ücretli izin konusunda hükme esas tutulan bilirkişi raporunda, İş Kanununu 49. maddesinde öngörülen sürelerin dikkate alınmaması ve son yıl tam çalışılmamış olduğu halde işçinin bu yıla ait ücretli izin parasından yararlandırılması yasaya aykırı bulunmaktadır.
Yukarıda 1,2, ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle mahkemece bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda 1,2 ve 3 numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle HUMK.nun 429. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1. bentte oybirliğiyle, 2 ve 3. bentlerde oyçokluğuyla 3.5.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi .