 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1972/660
K: 1973/600
T: 04.07.1973
DAVA : Alacaklı Şekerbank ile borçlu Mehmet Kırca'ya müteallik olmak üzere Suşehri İcra Tetkik Merciinden verilen 15.2.1972 gün ve 4/3 sayılı kararın incelenmesi borçlu tarafından istenilmiş olmakla Yargıtay İcra ve İflas Dairesince: (Poliçenin vadesi 10.2.1971 olduğuna) göre zamanaşımı iddiası varit değildir. Ancak; senet üzerinde, muhatap Nuran Baki'nin poliçeyi kabul ettiğine dair şerh yoktur. Bu şahsa çekilen 12.2.1971 günlü protestonama ise (ademi kabul) değil (ademi tediye) protestosudur. Halbuki, poliçeyi kabulden imtina eden muhataba, kanuni müddetleri içinde ödeme değil, kabul etmeme protestosu çekilir. Böyle bir protesto çekmeyen hamil keşideciye olan müracaat haklarını kaybeder.
Poliçe muhatabına zamanında ve usulüne göre (ademi kabul) protestosu çekildiği usulen tesbit olunmadan itirazın reddedilmesi Ticaret ve İcra ve İflas yasalarına aykırı, temyiz itirazı yerindedir.
Merci kararının bozulmasına 2692/2641 sayı ile 7.3.1972 gününde) karar verilip yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; önceki hüküm usule ve kanuna uygun görüldüğünden bahisle direnmeye karar verilmiştir. Temyiz eden Borçlu Mehmet Kırca.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnmeye kapsayan son hüküm süresinde edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1 - Olayda uluşmazlık, ciro suretiyle poliçe hamili olan Şekerbank'ın, poliçenin vadesinde ödenmemesi halinde keşideciye başvurabilmek için, poliçe muhatabına kabul etmeme protestosu keşide etmiş olmasının gerekip gerekmediği konusundadır.
Alacaklı Şekerbank takip konusu poliçenin ciro yolu ile hamilidir. Poliçe vadesinde ödemesi için muhataba ibraz olunmuş, ödenmediğinde süresinde ödememe protestosu keşide edildikten sonra, poliçe meblağının tediyesi maksadi keşideciye müracaat olunmuştur. Keşideci olan muteriz borçlu, vadeden önce poliçe kabul için ibraz edilmediğinden ve kabul etmeme protestosu gönderilmediğinden poliçeden sorumlu olamıyacağını ileri sürmüştür.
Poliçelerde kabul usulü varsa da, kural için ibrazın ihtiyari olduğudur. Hamil poliçeyi muhataba kabul için ibraz etmek ya da ibraz etmeden vadesinde ödemeyi talep etmek yetkisini haizdir. Bu husus ve bu prensibin istisnaları Türk Ticaret Kanununun 603,604 ve 605. maddelerinin incelenmesinden anlaşılmaktadır. Yalnız görüldüğünden muayyen bir müddet sonra ödenecek poliçelerle, keşideceninin bir müddet tayin ederek veya etmeyerek kabule arzını şart koştuğu poliçelerde kabul için ibraz mükellefiyeti vardır. Olayda istisnai bu iki durum yoktur. Poliçe muayyen bir vadeyi ihtiva etmektedir ve keşideci tarafından ibraz mecburiyeti de konmamıştır. Bu itibarla, hamil Şekerbank kabul etmeme protestosu çekmeden, vadesinde poliçe ödemediğinden, süresinde ödememe pretestosu keşide ettikten sonra Türk Ticaret Kanununun 625 ve 636. maddelerine göre keşideciye karşı müracaat hakkını kullanabilir. Ticaret Kanununun 642. maddesinden çıkan anlam budur; müracaat hakkının korunması için ademi tediye protestosu çekilmesi yeterlidir. Ticaret Kanunun 642. maddesinin 2. bendinde, keşideci ve cirantalara müracaat için kabul etmeme pratostosu keşidesi gerekeceği dahi yazılır ise de, bu hüküm kabul için ibrazın mecburi olduğu poliçeler için kabili tatbiktir. Ticaret Kanunun 626. maddesi mucibince, protesto kabulden imtinayı tevsik ve isbat için çekilir. Kabul için ibraz mecburiyetinde olmayan hamilden, kabulden imtina edildiğini tevsik ve isbat etmesini istemek ve müracaat hakkının kullanılmasını buna bağlamak kanuna aykırıdır. Bu nedenle alacaklı, kabul için ibraz etmeden ve kabul etmeme protestosu göndermeden, ödeme protestosuna dayanarak keşideci olan şahsa başvurabilir. Bu yönden direnme kararı kanuna uygundur.
2 - Ödemeden imtina keyfiyeti ihbar edilmediğinden keşideci olarak kendisine başvurulamıyacağına dair temyiz itirazına gelince; hamilin keşideciye karşı müracaat hakkını kullanabilmesi için ödemeye protestosu keşidesi yeterli olup, ödemeden imtina halinin keşideciye ihbar edilmesi bu hakkın muhafazası için şart değildir. Bu husus Ticaret Kanununun 635. maddesinin son fıkrasından açık olarak anlaşılmaktadır. Mezkur hükme göre, keşideciye ihbarname göndermeyen hamil müracaat hakkını kaybetmez ise de, ihmalinden doğan zarar ve ziyandan mesul olur. Olayda vadeyi takip eden iki iş günü içinde ödememe protestosu çekildiğine göre, Ticaret Kanunun 642. maddesi şartları gerçekleşmiş ve bu suretle borçlunun poliçe bedelinden mesuliyeti tahakkuk etmiştir. İtirazın kaldırılması ve direnme kararı yerindedir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddine, usul ve kanuna uygun olan direnme kararının ONANMASINA, 4.7.1973 gününde oybirliğiyle karar verildi.