 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1972/605
K: 1974/528
T: 15.05.1974
DAVA : Taraflar arasındaki tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Afyon 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 10.11.1971 gün ve 416/777 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 24.12.1971 gün ve 7674/7395 sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilip yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; önceki hükmün usule ve kanuna uygun görüldüğünden bahsile direnmeye karar verilmiştir.
Temyiz eden: Davacı B.Y. vekili avukat K.K.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Türk Yargı sistemine göre hakim kendiliğinden bir davayı inceleyip, uyuşmazlığı çözemez. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak da, tarafların istekleri ile bağlı tutulmuştur. (HMUK. 72,75) İşte, "delillerin taraflarca hazırlanması" prensibinden hareket olunarak ilgililer, dinletmek istedikleri tanıklar ile bilgisine başvurulmasını diledikleri bilirkişilerin keşif ve benzeri incelemelerin gerektirdiği masrafları karşılamakla yükümlü tutulmuşlar,, buna uymamaları halinde de isteklerinden vazgeçmiş sayılacakları öngörülmüştür. (HMUK. 414) Usulün 159-163. maddeleri ise bu konuda tamamlayıcı hüküm olarak uygulanır.
Az önce açıklanan genel kurala ayrık olmak üzere, kanunlarımızda hakimin re'sen yani doğrudan doğruya araştırma yapılabileceği hallere de yer verilmiştir. (Örnek olarak: 766 sayılı Tapulama Kanununun 54. Medeni Kanununun m. 113, 149, 251, 272, 274, 275, 310,355 v.b.) Bu gibi hallerde olayın özelliğine göre hakim, incelemelerin gerektirdiği masrafları taraflardan birisinin ödemesini emreder. Buna uyulmazsa, sonradan haksız çıkacaktan alınmak üzere hazineden ödenek isteyip gereğini yerine getirir. (HMUK. 415) Onun için bu tür davalarda Usulün 163. maddesinin uygulama yeri yoktur.
Temyize konu dava tenkise ilişkin olup, olayda az önce belirtildiği şekilde "re'sen araştırma" kuralı değil, "tarafların delillerini hazırlaması" prensibi uygulanacağından, Medeni Kanunun 506. maddesinde öngörülen incelemenin gerektirdiği masrafın kesin mehil içinde ödenmemesi halinde usulün 415. maddesinde yazılı işleme başvurulamaz.
Mahkemenin dayandığı gerekçeler yerinde değilse, de direnme kararı sonucu bakımından kanuna uygundur. Onanması gerekir.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda açıklanan nedenlerle sonucu bakımından doğru olan direnme kararının ONANMASINA, 15 lira peşin harç alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, onamada oybirliği nedeninde çoğunlukla 15.5.1974 gününde karar verildi.