 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1972/1695
K: 1974/950
T: 13.09.1974
DAVA : Davacı S.S.Kurumu avukatı, yaralanmasına sebebiyet verilen sigortalı işçiye kurumca yapılan harcamaların, rucuan davalıdan alınmasını istemiş, Ayancık İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.2.1971 gün ve 264/51 sayılı kararın incelenmesi davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 11.6.1971 gün ve 10948/13642 sayılı ilamiyle (dava niteliği itibariyle 492 sayılı Harçlar kanununun 123 ncü maddesine göre harca tabidir. Bundan başka 506 sayılı kanunun 126 ncı maddesi, mahkeme harçlarını muaf tutmamıştır. o halde davanın harca tabi olmadığı yolunda verilen karar usule ve yasaya aykırıdır. Yapılacak iş, davacıya harç ödemesi için süre vermek, ödemediği takdirde davaya devam etmemekten ibaret bulunduğu) gerekçesiyle bozularak yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkeme önceki hükümde direnmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : T.C. Anayasasının 61/2 nci madesi hükmünce vergi, resim ve harçlar ve benzeri mali yükümler ancak kanunla konulur. "Kanunla konulan Anayasa'nın 61/2 nci maddesindeki mali yükümlerin ise gene ancak kanunla kaldırılabileceği doğaldır.
506 sayılı kanunun 126 ncı maddesiyle (Sosyal Sigortalar yararına resim, harç ve damga muaflığı konusunda kurum tarafından yapılan bütün işlemlerle, bu işlemler için ilgililere verilmesi veya bunlardan alınması gereken her türlü evrak ve belgeler ve bunların suretlerinden hiçbir resim, harç ve damga vergisi alınmaz.) biçiminde düzenlemede bulunulmuştur. Bu düzenlemeden açıkça görülmektedir ki, Sosyal Sigortalar yargı harçlarından muaf tutulmamıştır. Diğer taraftan kanunla konulmuş bulunan yargı harcından adı geçen kurumu yorum veya kıyas yoluyla muaf tutmakta mümkün değildir.
Mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda gösterilen nedenle HUMK.nun 429 ncu maddesi uyarınca bozulmasına 3 mahalife karşı 28 oyla 13.9.1974 gününde karar verildi.