 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1972/1450
K: 1974/810
T: 03.07.1974
DAVA : Taraflar arasında cereyan eden alacak davasının yapılan yargılaması sonunda görev yönünde davanın reddine dair İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 7.3.1972 gün ve 483/59 sayılı karar, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 22.5.1972 gün ve 3513/5195 sayılı kararı ile; taraflar arasındaki uyuşmazlık 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası ile ilgili davalarda tahkimin mümkün olup olmadığı yönünün çözülmesine ilişkin bulunmaktadır. Hukuk Usulü Yargılamaları Yasası'nın 518. maddesinde, tarafların isteklerine bağlı olmayan işlerde tahkim cereyan etmeyeceği yazılıdır. Yasanın buyurucu bir hüküm ile mahkeme tarafından çözüleceği öngörülen uyuşmazlık, tahkim yolu ile halledilemez. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nda bu yasadan doğan anlaşmazlıkların hangi mercide ve ne suretle çözüleceği hükme bağlanmıştır Yasanın 32. maddesinde ana gayrimenkulün kullanılmasından veya yönetici ve deneticiler arasında çıkan anlaşmazlıklar kat malikleri kurulunca çözülerek karara bağlanacaktır. Yasa koyucu, kat malikleri ve yönetici ve deneticiler arasındaki anlaşmazlıkların kendileri tarafından çözülmesini kabul etmekle herşeyden evvel ortaklar arasındaki huzur ve barışın bozulmamasını, devamını öngörmüştür. 33. madde ile de kat malikleri kurulunca verilen karara razı olmayan veya kat maliklerinden birinin borç ve yükümlerini yerine getirmemesi yönünden zarar gören kat malikine ana gayrimenkulün bulunduğu yer Sulh Mahkemesi'ne başvurarak hakimin müdahalesini isteme yetkisini tanımıştır.
Sulh Hakimi kendisine başvuran kat maliki ve ilgilileri dinledikten sonra Kat Mülkiyeti Kanunu'na, yönetim planına, bunlarda hüküm yoksa genel hükümlere ve nihayet hakkaniyet kurallarına göre derhal kararını vererek ve bunu en kısa bir süre içinde yerine getirmesini ilgiliye bildirecektir.
Yasa koyucu böylece kat malikleri arasında çıkacak uyuşmazlıkları çözmekle görevli mercii belli etmiştir. Kat maliklerinden birinin borç ve yükümünü yerine getirmemesinden dolayı zarar gören ortağın açacağı davaya bakmaya görevli makam ana gayrimenkulün bulunduğu yer Sulh Mahkemesidir. 634 sayılı Yasa'nın sözü geçen 33. maddesi hükmü buyurucu nitelik taşımaktadır.
Yasanın buyurucu hükümleri kat malikleri için bağlayıcı olduğundan ona uymak zorunluğu vardır. Ortaklar sözleşme ile Yasanın buyurucu hükümlerine aykırı bir anlaşma yapamazlar. Görevli mercii belli eden 33. madde hükmü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 518. maddesinde yazılı olduğu üzere tarafların arzu ve iradelerine tabi işlerden olmadığından yönetim planındaki uyuşmazlıkların hakem marifetiyle çözüleceğine dair hüküm bu yönden yasaya aykırıdır. Geçerli olamaz, tarafları bağlayıcı hiç bir niteliği yoktur, gerekçesiyle dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonuda önceki hükümde direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacılar Avukatı.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki kağıtlara dayandığı gerektirici nedenlere, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33. maddesi hükmünü buyurucu hüküm niteliği taşımasına ve bu nedenle de olayda usulün 518. maddesi hükmünce tahkim koşulunun geçerli sayılamayacağına göre makemece Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi uyarınca bozulmasına 3.7.1974 gününde oyçokluğuyla karar verildi.