 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1972/114
K: 1974/317
T: 30.03.1974
DAVA : Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 12. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 29/12/1970 gün ve 469/876 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 6/5/1971 gün ve 1812/2965 sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilip yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; bazı sebep ve düşüncelerle önceki hükümde direnmeye karar verilmiştir.
Temyiz eden: Davalı N.K. vekili Av. S.O.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava terk ve şiddetli geçimsizlik sebeplerine dayanılarak açılmış, ancak sonradan şiddetli geçimsizliğe hasredilmiştir.
Medeni Kanunun 134. maddesi hükmünce boşanmaya karar verilebilmesi için önce taraflar arasında müşterek hayatın devamının çekilmez hale gelmesini gerektirecek derecede şiddetli bir geçimsizliğin başgöstermiş olduğunun ispatı zorunludur.
Olayda, davacı eşini müşterek eve çağırmış bulunmaktadır. İhtar göndermenin anlamı, karşı tarafı evlilik birliğini devam ettirmek amacıyla bu birliğin sürdürüleceği eve davet etmektir. Bunun sonucu olarak ihtar gönderen taraf ihtardan önceki olayların Medeni Kanunun 134. maddesi açısından evlilik birliğini çekilmez hale getirecek nitelikte bulunmadıklarını kabul etmiş sayılır. Zira mantiken ve hayatın olağan akışına göre müşterek hayatı çekilmez hale getirecek derecede şiddetli geçimsizlik nedeni olan olayların varlığı artık müşterek hayatın devamını sağlama amacına yönelen bir arzunun açıklanmasına, başka bir anlatımla, ihtar gönderilmesine olanak vermez. O halde ihtar gününden önceki olaylara Medeni Kanunun 134. maddesi uyarınca açılan bir davada boşanma delili olarak dayanılamaz.
Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında açıklanan nedenlerle H.U.M.K. nun 429. maddesi uyarınca Bozulmasına birinci görüşmede yeterli çoğunluk sağlanamadığından 30/3/1974 günündeki ikinci görüşmede salt çoğunlukla karar verildi.