 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1971/99
K: 1973/900
T: 17.11.1973
DAVA : Taraflar arasındaki tahliye davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4. Sulh Hukuk Hakimliğinden verilen 21/9/1970 gün ve 144/302 sayılı hükmün incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin : 23/11/1970 gün ve 4517/4438 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilip yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda bazı sebep ve düşüncelerle önceki kararda direnmeye karar veriliştir.
Temyiz eden: Davacı T.G. vesair vekilleri avukat N.R.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun 12/1. madesi hükmünce kiracı sözleşmede aksine sarahat olmadıkça kiralanan yeri kısmen veya tamamen başkasına kiralayamaz yahut istifade hakkını veya mukavelesini başkalarına devredemez. Aynı maddenin son fıkrası gereğince, az önce belirtilen. 1. fıkra hükmüne uymayarak bir taşınmaza kiracı veya devir alan sıfatıyla girenler veya işgal edenler hakkında hiçbir ihtara gerek kalmaksızın Sulh Mahkemesinde boşaltma davası açılabilir.
Olayda, kira sözleşmesi, bir tarafta kiralayan durumunda bulunan davacılarla,diğer tarafta kiracı gerçek kişiler arasında yapılmıştır.
Taşınmazı davanın açıldığı tarihte işgal eden davalı Kollektif Şirkettir. Tüzel kişlerin kendilerini meydana getiren gerçek kişilerden ayrı ve bağımsız bir kişiliğe sahip oldukları tüzel kişilik kavramının temel esaslarındandır. Bu esasın sonucu olarak, kendileri ile kira sözleşmesi yapılmış bulunan gerçek kişilerin kiralananı kendilerinden bağımsız bir kişiliğe sahip olan davalı Kollektif Şirkete devretmiş olduklarının kabulü gerekir. Kira sözleşmesini yapan gerçek kişilerin davalı Kollektif Şirketin ortakları olması hukuki durumu değiştiremez. Bu duruma göre 6570 sayılı yasanın 12. maddesinin son fıkrasının uygulanmasına olanak veren aynı maddenin 1. fıkrasına aykırı davranma koşulu gerçekleşmiş bulunduğundan mahkemece, özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararının bozulması gerekir.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenle H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA 17/11/1973 gününde oyçokluğuyla karar verildi.