Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1971/448
K: 1974/1319
T: 06.02.1974
DAVA: Taraflar arasındaki tapu iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Söke Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın reddine dair verilen 23.2.1970 gün ve 1970/100 sayılı kararın incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 23/6/1970 gün ve 5174/4124 sayılı ilamiyle, dava konusu yerin deniz kıyısı, kumluk ve öteki kısımlarının da çalılık ve kayalık olduğuna göre, bu gibi yerlerin Hazinenin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunun açıkça belli olacağını, ayrıca bu yerde esaslı imar ve ihya da yapılmadığı anlaşılmış olmakla bu gibi yerlerin iktisabında iyi niyetin varlığından söz etmeye imkan olmadığı gerekçesiyle bozularak yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı Hazine vekili Avukat H.S.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Mahkemece seçilen yetenekli bilirkişiler tarafından davaya konu yapılan taşınmazın denize bitişik kısmının kumluk ve öteki kısmının ise çalılık ve kayalık olduğu ve bu nitelikleri itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğu saptandığına, üzerinde geçerli ve yeterli sayılabilecek bir imar ve ihya durumunun varlığı tesbit edilmediğine, tapulamaca düzenlenen tesbit tutanağında dahi uyuşmazlık konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğu açıklandığına, kaldı ki tesbit tarihinde iktisap şartlarının gerçekletiğini kabule elverişli sayılacak nitelik ve sürede bir zilyetlik durumunun varlığı anlaşılamadığına tescili zorunlu olmayan bu gibi yerlerin iktisabında Medeni Kanunun 931 nci maddesinden yararlanmak olanağı bulunmadığına göre, iptal isteğiyle açılan davanın kabulü gerekli iken reddedilmesi doğru değildir.
Bu nedenlerle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429 ncu maddesi gereğince bozulmasına 6/12/1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Emlakçı dolandırıcılığı 
  • 22.06.2025 06:35
  • [Ceza davaları] Kripto Transferi Nedeniyle 7258 Sayılı Kanundan Yargılanıyorum – Yardımcı Olur Musunuz? 
  • 18.06.2025 04:12
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini