Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1971/406
K: 1975/1
T: 10.1.1975
  • TAZMİNAT DAVASI (Trafik Kazası Sonucu Sigorta Şirketinin Sigortalısına Ödediği Bedel-Kusuru Olan Davalıdan Kusuru Oranında Rücuu Talebi)
  • CEZA MAHKEMESİ KARARI (Hukuk Hakiminin Bu Kararla Bağlı Olmaması)
  • TRAFİK KAZA RAPORU (Davanın Açılmasına Neden Olan Raporla Ceza Mahkemesince Yaptırılan Bilirkişi İncelemesi Raporları Arasında Çelişki Olması)
  • KUSUR ORANLARINDA ÇELİŞKİ OLMASI (Yeni Bir Bilirkişi İncelemesi Yaptırılması)
6762/m.1301
818/m.53,41
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; BURSA 1 inci Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 06/02/1969 gün ve 216/99 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay Ticaret dairesinin 27/11/1969 gün ve 3313/5640 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilip dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda bazı sebep ve düşüncelerle önceki hükümde direnmeye karar verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı G.T. A.S.Ş. vekili, müvekkili şirkete sigortalı bulunan kamyona davalıların müştereken sahibi bulundukları taksinin %30 kusurlu olarak çarpması sonucu meydana gelen hasar bedelini, müvekkilinin sigortalısı bulunan kamyon sahibine nakden ve peşinen ödemiş olduğunu iddia ile Türk Ticaret Kanununun 1301 nci maddesi hükmüne göre davalıların %30 kusurlarına tekabül eden zarar ziyan tutarı 2781 liranın faiziyle birlikte her iki davalıdan rücuan tahsilini talep ve dava eylemiş, davalılar vekili ise, her ne kadar meydana gelen kazayı müteakip düzenlenmiş bulunan kaza trafik raporuna göre %30 kusurun müvekkillerine ait takside, %70 kusurun ise davacı şirketin sigortalısı kamyonda olduğu tespit edilmişse de Asliye Ceza Mahkemesince yaptırılan inceleme sonunda müvekkillerinde ait takside hiçbir kusur olmadığı ve bu itibarla olayda %100 kusurun davacı sigorta şirketine sigortalı bulunan kamyonda olduğu hususunun 3 kişilik bilirkişi kurulunca bildirildiğini ve bu itibarla da olayda müvekkillerine ait takside kusur olmaması nedeniyle davacı sigorta şirketinin rücuan tazminat istemine kanuni imkan kalmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahalli mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi ile, meydana gelen olayda %100 kusurun davacı sigorta şirketine sigortalı bulunan kamyonda olduğu hususunun anlaşıldığını ve ceza mahkemesi ilamının da kesinleşmiş bulunduğunu ve Borçlar Kanununda mutlaka yeniden bir bilirkişi tetkikatını zorunlu kılacak hüküm olmadığını belirterek yeniden kusur derecesinin tahkik ve tespitine mahkemece mahal bulunmadığı gerekçesi ile açılan rücu davasını reddetmiş, davacı sigorta şirketi vekilinin temyiz etmesi üzerine, Yargıtay Ticaret Dairesince, ( Her ne kadar ceza davası zımnında yaptırılan bilirkişi tetkikatı neticesinde elde edilen raporda, davalıların vasıtasını sevk ve idare eden şoförde kusur bulunmadığı ifade edilmiş ve buna müsteniden ceza davasında davalılar şoförü beraat etmiş ise de, davacının istinat ettiği delil tespiti raporunda davalıların olayda %30 kusuru bulundukları ifade edildiği ve ceza mahkemesinden verilen beraat kararı ve ceza mahkemesince tespit edilen kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda hukuk hakimi, ceza mahkemesi kararı ve orada toplanan delillerle bağlı bulunmadığı cihetle davacının istinat ettiği delil tespiti raporu ve ceza mahkemesinde davalılar lehine verilen raporlar birlikte mütalaa edilerek kusur derecesinin hukuk mahkemesince mütehassıs bilirkişi heyetine ayrıca incelettirilmesi ve elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği ) nedeniyle bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Borçlar Kanununun 53 üncü maddesi hükmüne göre; hukuk hakimi, ( ... kusur olup olmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair hükümleri ile bağlı olmadığı gibi... kusurun takdiri ve zararının miktarını tayin... ) hususunda da keza ceza mahkemesi kararı ile bağlı değildir. Ceza ve Hukuk Mahkemeleri kararları arasındaki ilişkiyi düzenleyen Borçlar Kanununun sözü geçen hükmü Hukuk Hakimi ceza mahkemesinin kesinleşen kararı karşısında maddi hukuk bakımından kural olarak bağımsız kılmaktadır. Kanun koyucu cezayı müstelzim hükümlerle tazminatı öngören hükümleri sevkederken, daima yekdiğerinden farklı görüşlerle hareket etmiş bulunmaktadır. Bu itibarla Medeni Hukuktaki ve ceza hukukundaki hal suretleri ve özellikle mesuliyet şekilleri birbirinden farklı olacaktır. Zarar ve ziyana karar verecek olan hukuk hakimi ceza hukukunun mesuliyete mütedair hükümleri ile bağlı değildir. Keza, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri bir çok noktalarda ve özellikle delillerin takdirinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunundan ayrı prensipleri ihtiva etmektedir ( Andreas von Tuhr. Borçlar Hukuku, Cilt 1, Cevat Edege Tercümesi, Sayfa 412, OSER - Schönenberger, Dr. Recai seçkin Tercümesi Sayfa 490 ). Borçlar Kanununun 41, 43, 44, 47, 49, 50 ve özellikle 53 üncü maddesi hükümleri, hukuk hakiminin ceza mahkemesince tespit olunan kusur derecesi ile ve oradaki delillerle bağlı olmadığı ilkesi ile sevkedilmiş bulunmaktadır. Olayda söz konusu olan Borçlar Kanununun 53 üncü maddesi hükmü ile kanun koyucunun ortaya koyduğu ilke, hukuk hakiminin varacağı sonuçta bağımsız olduğu hususudur. Şurasını hemen belirtmek yerinde olur ki, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı, sınırsız bir bağımsızlık değildir. Her ne kadar ceza hakiminin mahkumiyet ve beraate ilişkin olarak verdiği karar kusurun var olup olmadığı veya nispeti, zarar miktarı, temyiz kudreti ve illiyet bağı... gibi hususlarda hukuk hakimini bağlamaz ise de her mahkumiyet kararı o fiilin hukuka aykırılığını tespit etmesi bakımından hukuk hakimini bağlayıcı vasıftadır.
Dava konusu olayda davacı sigorta şirketi vekili, davanın açılmasına sebep olan kaza trafik raporu ile ceza mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi raporları arasında kusur derecesi yönünden aykırılık olduğunu ileri sürerek rapora itiraz etmiş ve yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasını istemiştir. Mahkemece Borçlar Kanununun 53 üncü maddesinin yukarıda açıklanan ilkeleri, davacının itirazı ve olayın özelliği yönünden gözönünde tutularak yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır. Bu nedenlerle Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken eksik incelemeye dayanan önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429 uncu maddesi uyarınca bozulmasına, birinci görüşmede yeterli çoğunluk sağlanamadığından, 10/01/1975 gününde ikinci görüşmede salt çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini