 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1970/487
K: 1974/395
T: 12.04.1974
DAVA : Taraflar arasındakitazminat davasındandolayı yapılan yargılama sonunda; özel ana okulundaki çocuğun ders sırasında kağıttan yaptığı uçağı atarak başka bir öğrencinin gözüne zarar vermesinden okul idaresinin sorumlu tutulamayacağı, husumetin zarara sebebiyet veren küçüğün velisine yöneltilmesi gerektiği nedenleriyle davanın reddine dair Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 2.12.1968 günlü kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince, "davalının istihdam ettiği öğretmenin hazırlanan kağıttan uçağı fark etmemesi kullanılmasına engel olmaması zararla uygun sebep sonuç bağı olan ihmali bir eylemdir.Bu itibarla öğretmen kusurlu olmasa bile onu istihdam eden davalı, Borçlar Kanununun 55. maddesi ve 27.3.1975 tarihli içtihadı birleştirme kararı uyarınca sorumlu olduğundan gerçek zarar araştırılarak tahsiline" karar verilmek gerektiği yönünden hükmün bozulmasına karar verilip dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : Davacılar vekili.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Borçlar Kanununun 55. maddesi uyarınca başkalarına istihdam eden kimse istihdam ettiği kişilerin hizmetlerini ifa ettikleri sırada yaptıkları zarardan sorumludur. 27.3.1957 tarih ve 1/3 sayılı içtihadı birleştirme kararında açıklandığı üzere istihdam edenin sorumluluğu için kendisinin veya istihdam edilen kişinin kusuru şart değildir. Bu sorumluluk için zararın hizmet sırasında ve istihdam edilen kimsenin eylemi sonucunda meydana gelmesi yeterlidir. Buradaki eylem sözcüğünün geniş anlamda düşünülmesi, yani yasaya göre yapılamayacak hareketin yapılması veya yapılması zorunlu olarak davalının çalıştırdığı öğretmenin sınıfta kağıt işleri yaptırdığı sırada meydana gelmiştir. Kağıttan uçağı atarak arkadaşının bir gözünün görme yeteneğini onda dokuz oranında yitirmesine sebebiyet veren küçük çocuğun zararlıyı zararsızdan ayırt edemeyeceğinde ve zaman zaman içgüdülerine uyacağında kuşku yoktur. Ana okulu öğretmeninin bu gibi zararlı davranışlara karşı eğitim yoluyla öğrencilerini uyarmak ve eylemli olarak da onları önlemek, ödevleri gereklerindendir. Olayda öğretmen hazırlanan kağıt uçağın farkına varmış ve atılmasına engel olmuş bulunsaydı böyle bir zararın meydana gelmiyeceği açık olduğuna göre onun önleyici hareketi yapmaması veya yapamaması ile zarar arasında uygun sebep sonuç bağı vardır. O halde öğretmen kusursuz olsa dahi onu çalıştıran sıfatiyle davalı meydana gelen zarardan sorumlu olacağından ve davadan öne sürülen olaylara uyan hukuk kuralını uygulamak hakime ait bulunduğundan yerinde olan özel daire bozma kararına uymak gerekirken yazılı sebep ve düşüncelerle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince bozulmasına 12.4.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.