 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1970/261
K: 1974/392
T: 12.04.1974
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ANKARA 4. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 11.4.1968 gün ve 1002/211 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 26.11.1968 gün ve 6854/9403 sayılı ilamıyla onanmış bu kerre davalılar vekilini karar düzeltme isteğiyle 8.7.1969 gün ve 4847/6706 sayılı ilamıyla bozulmasına karar yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; bazı sebep ve düşüncelerle önceki hükümde direnmeye karar verilmiştir.
Temyiz Eden: ve duruşma isteyen: Davacı M.T. kendi adına asaleten çocuklarına velayeten vekili avukat Ş.Ç.
Duruşma yapılması için tayin olunan 31.5.1972 Çarşamba günün beli zamanda temyiz eden ve duruşma isteyen davacılar adına avukat İ.H.B. ile karşı taraf davalı D.D. Yolları Genel Müdürlüğü adına avukat A.G. geldiler.
Temyiz dilekçesi hakkında bir diyeceği olmadığı davalı vekilinden sorularak, temyiz dilekçesinin müddetinde verilip kaydedildiği incelenerek anlaşıldı.
Hukuk Genel Kurulunca gelen taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra vaktin yetersizliğinden ötürü işin karara bağlanmasının başka güne bırakılması uygun görüldü
Bugün Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki kağıtlar okunup iş anşıldıktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 9.2.1967 günlü bilirkişi raporunda davalı idare % 10; 8.1.1968 günlü raporda ise % 25 oranında kusurlu görülmüş mahkeme bilirkişi raporlarını yetersiz bularak davayı reddetmiştir. Her ne kadar usulün 286. maddesi gereğince bilirkişi raporu hakimi bağlamaz ise de; olayda olduğu gibi bilirkişi raporlarının yetersiz görülmesi halinde bu raporların telifi için değil ve fakat özel bilgiyi gerektirir bir husus sözkonusu olduğu cihetle mahkemece yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak sonuca göre karar verilmek gerekirken az önce açıklanan hukuki esaslarla çelişen ve eksik incelemeye dayanan önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : temiyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında belirtilen nedenlerle H.U.M.K.nun 429. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ve davacı taraf yararına avukatlık ücret tarifesi uyarınca takdir olunan (850) lira avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine 12.4.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.