 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1968/1-840
K: 1974/101
T: 13.2.1974
- TAKSİM SÖZLEŞMESİ ( Sözleşmeyle Davacıya Bırakılan Tarlanın Tümünün Davacı Adına Tapuya Tesciline Karar Verilmesi )
- DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI ( Davanın Davacı Tarafından Takip Edilmemesi )
- MÜRACAATA BIRAKMA ( Davanın Davacı Tarafından Takip Edilmemesi )
- DAVAYI TAKİP EDENİN KEŞİF İSTEMEMESİ ( Buna Rağmen Keşif Bedelinin Hazine Tarafından Ödenerek Keşifin Yapılması )
- MAHKEMECE RESEN KEŞİF YAPILMASI ( Davacı Tarafından Takip Edilmemesi Davalının İsteğiyle Yürütülen Takip Sırasında Keşfe Lüzum Görmediğini Belirtmesi )
- KEŞİF GİDERLERİNİN HAZİNEDEN ALINMASI ( Davacı Tarafından Takip Edilmemesi Davalının İsteğiyle Yürütülen Takip Sırasında Keşfe Lüzum Görmediğini Belirtmesi Nedeniyle )
- KEŞİF ( Davacı Tarafından Takip Edilmemesi Davalının İsteğiyle Yürütülen Takip Sırasında Keşfe Lüzum Görmediğini Belirtmesi )
- TESCİL DAVASI ( Taksim Sözleşmesiyle )
- KEŞİF GİDERLERİNİN YATIRILMAMIŞ OLMASI (İleride İcap Edenlerden Alınması)
- GİDERLERİN DEVLET HAZİNESİNDEN ÖDENMESİ (Keşif Giderlerinin Yatırılmaması İleride İcap Edenlerden Alınması)
1086/m.363,409,415,425
DAVA : Taraflar arasında yapılmış olan taksim sözleşmesiyle davacıya bırakılmış olan tarlanın tümünün davacı adına tapuya teciline karar verilmesi istenmiş; davacının duruşmaya gelmemesi üzerine, davayı takip eden davalı vekili, davacının gıyabında duruşmaya devam olunmasını ve uyuşmazlığın karara bağlanmasını talep etmiştir.
14/11/1967 günlü ara kararıyla, tapu kaydının uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde uygulanması için keşif yapılmasına ve gerekli giderlerin davalı tarafından yatırılmasına karar verilmiş ve bu karara karşı davalı vekili: ( Toplanan delillere göre keşif yapılmasına mahal görmüyorum ). Bu sebeple masraf yatıramayacağım, davanın reddine karar verilmesini isterim, demiş ve tutanağı imzalanmıştır.
Davalı vekilinin bu açıklaması üzerine mahkemece: Davalı vekilinin işbu beyanının davayı takip etmeyeceği anlamına geldiği gerekçesiyle usulün 409. maddesi uyarınca dava yenileninceye kadar dosyanın muameleden kaldırılmasına karar verilmiştir. Taraflara tebliğ edilmeden davalı vekilinin verdiği dilekçe ile temyiz edilmiş olan bu karar özel dairece ( davacıya gıyap kararı tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmemesi sebebiyle dava davalı tarafından takip edilmiştir. Mahkemece keşfe lüzum görülmüş ve keşif masrafının davayı takip eden davalı tarafından ödenmesi karar altına alınmıştır.
Davalı keşfe lüzum olmadığını, keşif masraflarını yatırmayacağını bildirmesi üzerine dava mahkemece müracaata bırakılmıştır. Davayı davalı takip ettiğine göre müracaata bırakılması yolsuzdur. Her halde keşif yapılması gerekli görüldüğü ve davalı taraf keşif masrafını yatırmamakta ısrar ettiği takdirde usulün 425 inci maddesine göre keşif masrafının Hazineden alınması suretiyle tahkikatın yapılması ve davanın sonuçlandırılması zorunlu olduğu düşünülmeden yazılı olduğu üzere karar verilmesi yolsuz olduğu, gerekçesiyle bozulmuş : Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1 - Görüşme sırasında önce temyiz olunan kararın temyiz kabiliyetinin bulunup bulunmadığı yönünün incelenmesi gerekli görülmüştür. Olayda, davacının duruşmaya gelmemesi üzerine, davalı vekilinin isteği ile, davacının gıyabında duruşmaya devam edilmiş davalının keşif masraflarını yatırmayacağını bildirmesi üzerine mahkemece usulün 409. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Usulün sözü geçen maddesi hükmünce duruşmaya çağrılmış olan taraflardan hiçbiri geldiği veya gelipte davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Oysaki davalı vekili duruşmaya gelmiş ve davayı takip edeceğini bildirerek kesin bir sonuca bağlanmasını ve davacının isteğinin reddine karar verilmesini istemiştir. Bu durum karşısında mahkemece davaya bakma devam olunmak ve aşağıdaki bent uyarınca işlem yapılmak gerekirken olayda HUMK.nun 409. maddesinin uygulanması usul ve kanuna aykırıdır. Diğer taraftan usulün 409. maddesinin uygulanması dosyanın işlemden kaldırılması kararının verilmesini gerektirir ve bundan sonra mahkemece kendiliğinden yeniden davaya bakmaya devam edemez bunun sonucu olarak mahkeme davadan elini çekmiş olur. Bu nitelikteki bir kararın ise temyiz kabiliyeti bulunduğunu kabulü gerekir.
2 - Mahkemece, mahallinde keşif ve tapu uygulaması gerekli görülmüş ve masrafın davalı tarafından yatırılmasına karar verilmiş ise de davalı vekili masraf yatırmayacağını ve mevcut delillere göre hüküm verilmesini istemiştir. Bu durum karşısında mevcut delillere göre davanın sonuçlandırılması ve bir hükme bağlanması mümkün olunduğu takdirde, usulün 425. maddesi hükmünce işlem yapılması ve giderlerin ileride icap edenlerden alınması şartıyla, Devlet Hazinesinden ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerle, HUMK.nun 423. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13/02/1974 gününde oyçokluğuyla karar verildi.